Yalnız yaşayan bir adamın toplumdan nefret ettiği söylenir çoğu kez. Oysa haydutların gezdiği bir ormanda yürümeyi sevmeyen bir adamın yürümekten hiç mi hiç hoşlanmadığını söylemek gibi bir şeydir bu.
- Henüz kategori yok.
-
Gelin Evi'nde 150 Bin TL'lik Büyük Ödül Sahibini Buldu…10.11.2025
-
Güntekin Onay'ı Hedef Alan Şüpheli, BeIN Sports Binası…10.11.2025
-
Cemre Baysel'in Aşk Hayatında Yeni Gelişme: Blok3 Sonr…10.11.2025
-
10 Kasım 2025 Pazartesi Tüm Kanalların Yayın Akışı: Sh…10.11.2025
-
ATV Canlı Yayın Rehberi: Frekanslar, Dijital Platforml…10.11.2025
-
Elle Fanning Başrollü 'Predator: Badlands' Gişede Seri…10.11.2025
-
Müge Anlı ile Tatlı Sert Yeni Sezonunda Şüpheli Ölüm v…10.11.2025
-
Tera Yatırım Teknoloji (TEHOL) 2025/9 Döneminde Net Kâ…10.11.2025
-
EPDK'dan Ekim Ayında Enerji Piyasalarında Yoğun Lisans…10.11.2025
-
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 87. Ölüm Yıldönümün…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#yalnızlık
İnsanlarla oturup kalkmak binlerce sakıncayı da beraberinde getiriyor: hepsini gördüm, tekrar tekrar gördüm ve karar verdim. Toplum bana kendi içime yaptığım yolculuğa benzer hiçbir şey vermedi, kendimde de daha iyisini bulmadım.
Yalnız yaşamak, bir an için dikkatleri üzerimize çekmenin karşılığı hemen ardından ayaklar altına alınmak olan bu sefil çarpışmada hiç yara almamak, bir hiç olmak, varoluşu olmamak demektir. Zavallı insanlık!
Topluma birkaç günlüğüne teslim olan onurlu bir insanın hissedeceği duygu acı ve hüzündür. Bunun sağlayacağı tek fayda, kendi köşesine çekilip yalnız kalmayı sevdirmesi olacaktır.
Yalnızken toplum içinde olduğumuzdan daha mutluyuz. Bunun nedeni yalnızken olup bitenleri düşünmemiz, toplum içinde ise insanları düşünmeye mecbur olmamız değil mi?
İnzivaya aşırı derecede meraklı olduğu için eleştirilen bir filozof, şöyle der: “Toplumda her şey beni aşağıya çekiyor, yalnızlıkta her şey beni yukarılara çıkarıyor.
Hayır demesini bilmeyen herkes köledir. Özgürlüğünü ve kişiliğini korumanın yalnızca iki yolu vardır: Hayır demeyi ve yalnız yaşamayı bilmek.
*Uzun, yüksek sesle bir çığlık atabilir miydim!, Oh, çok acıtıyor! Birisi biliyor mu?
Her gelene şu soruyu sorun. Bana yalnızlıktan daha mı iyi geleceksin? Yoksa bana yalnızlığın güzelliğini mi hatırlatacaksın?
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi: Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Eğer hayallerinin yerini anılar almaya başlamışsa, yalnızlığın başlamış demektir.
Kimimiz destek göremeyince arayışımızdan vazgeçerken kimimiz ise yalnız kalma, deli gibi algılanma veya ötekileştirme ihtimallerine rağmen arayışımıza devam ediyoruz.
Mezara sokulacağı günü beklemesi için bir köşeye mecalsiz bırakıldığına hükmedilen ihtiyarı teselli etmeye kimse lüzum görmedi.
Bu, sonu bulunmayan bir yoldu ve her günü daha fena olabilirdi. Yaşlılık, hastalık, uzak ve berbat bir yerde yapayalnız ve bakımsız ölmek, bunlar hep mukadder şeylerdi ve bu yolun ilerisine ait pek tabii safhalarıydı.
Mossad’da hizmet verenler hakkında bir iki kelime edeceğim. Onlar, gece gündüz kendilerini düşünmeden, hiçbir kurtarılma umudu olmadan çalışır. Sevdiklerine bile ne yaptıklarını söyleyemezler, yalnızlık onların tek dostudur.
Al yalnızlığını gel! Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın, benim yalnızlığımla konuşur. Biz susarız.
Al yalnızlığını gel! Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur, Biz ikimiz susarız!
Müzik benim sığınağım oldu. Notalar ve ardımda kıvrılan yalnızlık arasında gökyüzüne ağırca ulaşabildim.
Diğerleriyle aranızda tek bir bağlantı dahi varsa, nasıl hakikâten biricik olabilirsiniz?