#veganizm

Adaletsizce suyunun bıraktığı balıkları yemeyin, Ve katledilen hayvanların etini yiyecek olarak arzulamayın, Veya saf taslağını amaçlayan annelerin beyaz sütü gençleri için asil bayanlar değil. Ve hiç şüphesiz kuşları yumurta alarak kederler; Çünkü adaletsizlik suçların en kötüsüdür. Arıların titizlikle aldığı balı koru kokulu bitkilerin çiçeklerinden; Çünkü başkalarına ait olabileceğini saklamadılar. Onlar da lütuf ve hediyeler için toplayamadılar. Bunların hepsini ellerimi yıkadım; ve keşke Saçlarım grileşmeden yolumu algıladım!

Eğer hayvanlara yönelik davranışlarımızı insanlara yönelik davranışlarımızdan, radikal anlamda, farklı olarak meşru görmenin bir yolu yoksa, o zaman hayatın tamamına değer veren bir toplum geliştirmek zorundayız. (...) Bu görüşle uyum halinde bulunan bir toplum hem hayvanların hem de insanların keyfi sömürüsünden uzak olacaktır. Böyle bir toplumda rodeolara, sirklere yer olmayacaktır. Hayvanlar gıda ve giysi olmaları adına katledilmemeli. Bilimsel araştırmalardaki hayvan modeli; canlı doku kültürleriyle, bilgisayar modelleriyle, in vitro araştırmalarıyla, her şeyden önce sırf merak duygusu yerine merhamet/şefkat duygusuyla yer değiştirmeli.

Hayvanların katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. Adolf Hitler, “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun.

Hayvan özgürlüğü iyimser bir hareket. Biz Jeremy Bentham’la birlikte ‘toplumun nefes alan her şeyi kapsayacak şekilde gelişeceği bir zamanın geleceğine,’ inanmaktayız. Biz Dr. Martin Luther King’le birlikte tarihin kavisinin geniş olduğuna ancak onun adalet ve merhamete doğru kıvrıldığına inanmaktayız (King’in karısının ve oğlunun, Coretta ve Dexter Scott King, vegan olmaları bunu kanıtlayacak niteliktedir). Biz toplumun ilerde insan kibiri ve hayvanlara yönelik işkenceye şu an kölelik ve diğer gaddarlıklara baktığımız da hissetiğimiz tiksinti ile bakacağına inanıyoruz.

Liste
Yükleniyor…