- Henüz kategori yok.
-
Kasım Ayında İki Büyük Halka Arz: Pasifik Holding ve V…12.11.2025
-
Müge Anlı ile Tatlı Sert'te Kayaslan Vakası ve ATV Can…12.11.2025
-
BDDK'dan Kredi Kartı İşlemlerine Gece Saatleri İçin Ye…12.11.2025
-
İzmit Belediye Başkanı Hürriyet'ten Çevre Tepkisi: "Ka…12.11.2025
-
Altın Fiyatlarında Son Durum: Düşüş, Uzman Görüşleri v…12.11.2025
-
Oyuncu Nilsu Berfin Aktaş'ın 75 Bin TL'lik Restoran He…12.11.2025
-
Şanlıurfa'da Düğünde Kanlı Park Yeri Kavgası: Bir Genç…12.11.2025
-
TOKİ Sosyal Konut Projesi Başvuru Detayları ve Güvenli…12.11.2025
-
Trump'ın Ekonomi Politikaları Eleştiriliyor, Demokratl…12.11.2025
-
Milliyet Gazetesi'nin Haber İçerikleri: Çeşitli Kaynak…12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#umut
Gülün bakalım. Keloğlan'ın başında bir tek tel dahi saçı yoktur. Dul bir anası vardır, yıkık, viran bir kulübesi vardır, ama padişahın kızına aşık olur. Ama Keloğlan, sonunda padişahın kızını alır. (6. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde seyircilerin Ahmet Uluçay'a gülmesine üzerine)
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz, belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.
Yine de kalmış olabilir, Küçücük bir mavilik gökyüzüne, Bir sevda kırıntısı, Avuç içi kadar bir umut.
Sönen her mumun ardından onlarcasını yakın. Mumlar değil, karanlık isteyenlerin nefesleri tükenecektir.
İnsanın 2 seçeneği vardır, ya bütün gün karanlığa küfredersiniz ya da güneşe yürürsünüz.
Yeni bir televizyon kuruluyor (Medya TV). Umudum ve isteğim, beklentim Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine bir ışık olsun, bir sinyal olsun, bir mesaj olsun, kan ve kin bir kenarda dursun. Barış olsun, dostluk olsun, arkadaşlık olsun, yoldaşlık olsun. Biz, istediğimiz küçücük bir şeydi, deryada bir damlaydı. Ulusal kültürden bahsettik, kültürel kimlikten bahsettik onlar bunu nüfus cüzdanı anladılar. Bu kadar acayip ve tuhaf insanlar işte ne yapayım yani.
Öldürür her şeb beni hicrân-ı yâr illâ yine
Dirgürür her subh-dem kûyundan uğrayan nesîm.
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cigaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
Esasında, bu heykeli yalnız insanları anlatmak için yaptım. Bu heykel, yaşadığımız dünyanın gerçek görüntüsüdür ve herhangi bir siyasi yönü yoktur. Bu heykelde, yaşlı fakat akıllı ve efkârlı bir insanı elindeki küreye dalmış olarak görmekteyiz. Eğer dikkat edilirse yaşlı adamın yüzünün sağ tarafında kötümser, sol tarafında ise iyimser bir ifade görülür. Ayrıca, karşıdan bakıldığında efkârlı ve ümitli bir görüntü vermesine çaba gösterilmiştir. Kürede ise, dünyanın her yanındaki zorluklar gösterilmek istenmiştir. Ben, bu zorlukların sona ereceği ümidi ile dünyanın etrafını bir sulh halesi ile sardım. Bu armağanı kabul edeceğinize inanıyorum.