#ulus

Uluslar bireyleri ulus adına kurban ediyor; ve "ulus" sadece bir laftır. Haritanın üzerine çizdiğin çizgiler yeryüzünde hiçbir yerde yoktur. Onlar sadece senin oyunundur. Fakat haritanın üzerine çizmiş olduğun bu çizgiler için savaşmak adına milyonlarca insan ölmüştür; gerçek insanlar gerçek olmayan çizgiler için ölüyor. Ve sen onları kahraman yapıyorsun, ulusal kahramanlar yapıyorsun!

Biz kendi mitimizi yarattık. Mit bir inançtır, bir tutkudur. Gerçeklik olmasına gerek yoktur. Bir iyilik, bir umut, bir inanç ve cesaret olması bakımından bir gerçekliktir. Bizim mitimiz ulustur, bizim mitimiz ulusumuzun büyüklüğüdür! Ve bu miti, bu yüceliği, tam bir gerçekliğe çevirmeyi istiyoruz. Geri kalan her şeyi, ikinci planda tutuyoruz.

Amerikalı hemşehrilerim, biz bir göçmenler ulusuyuz ve her zaman öyle olacağız. Bizler de bir zamanlar yabancıydık. Astrid gibi çabalayan, umutlu bir göçmeni kovan bir ulus muyuz, yoksa onu içeri almanın bir yolunu bulan bir ulus muyuz? Kutsal Emirler bize bir yabancıya baskı yapmamamız gerektiğini söyler çünkü bir yabancının yüreğini biliriz; biz de bir zamanlar yabancıydık.

… Devlet, kendi eline verilen gençliğin kalbine “ulus ruhunu” ve “ulus duygusunu” sokabildiği gün öğretmen ve eğitici olarak, üstüne düşen görevi yerine getirmiş ve en büyük gayelerinden birine ulaşmış demektir.

Liste
Yükleniyor…