Türk aydını, Türk tarihinin ürünüdür (*). Türk tarihsel eyleminin çocuk kalmış çocuğudur. Bu haliyle hem sevgi kaynağıdır, hem endişe. Güzelliği çocukluğundadır; hep sevilmeli. Endişe verici yanı ise hep çocuk kalmasında. Çocuk ne kadar güzelse, çocuk en büyük sevgilerin objesi olsa da, çocuğun hep çocuk kalması sürekli bir üzüntü ve endişe kaynağıdır. Türk aydımnın hep çocuk kalması ise, başka nedenlerle birlikte ancak pek önemli olarak, Türk aydınının düşün ile eylem orasında bir kimyasal bileşim kuramamasından kaynaklanıyor. Çok büyük bir doğallıkla; aydın bir düşünsel sığlıkta büyüyemez.
- Henüz kategori yok.
-
Erbaaspor - İnegölspor Maçı: Tarih, Saat ve Canlı Yayı…08.11.2025
-
Süper Lig: Trabzonspor - Alanyaspor Maçı Öncesi Son Du…08.11.2025
-
Yasemin Ergene'nin Boşanma Sonrası Yeni Yaşamı: Sosyal…08.11.2025
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#türk tarihi
Turgut Özakman ile Orhan Pamuk arasındaki her tartışmada Özakman haklıdır. Bizim Özakman ile tartışmamız bir iç tartışmadır. Pamuk sömürgecidir. Özakman,haklıdır. Pamuk, Türk tarihini bilmez. Bildiği ve yazdığı Yahudi tarihidir ve bir de Kabala'yı yazıyor.Pek de doğru bilmiyor.
ABD, 300 yıllık tarihiyle birçok konu üretirken bizim binlerce yıllık tarihimizde yapılacak çok destansı işlerimiz var. Bunların yapılması lazım. Tarihi filmlerde maliyetler çok yüksek, onun için devlet desteği lazım. Desteklenirse çok daha iyi işler yapabileceğimize inanıyorum.
Dünyada en büyük iftiharım Türk yaratıldığımdır. Bu kadar tarih okudum, Türk kadar kahraman, mert, iyi yürekli, zeki ve akl-ı selim sahibi insan, Türk kadar büyük ve yüksek bir tarihe malik bir millet görmedim.
İşte bu zattır ki (Timur'dan bahsetmektedir.) hoca ve şeyh takımlarını siyâsî âlet yaparak onlarla birleşmeye mecbur olmuş ve Türk Töre ve Yasasını, hâsılı Türk Milliyetini yıkarak Arap örfünü Türkler'e iyice ve kat'î surette yerleştirmiştir. Hayatı meraklı bir roman halinde olan ve Din için Milliyetini yıkan bu zat garibi şu ki harplerini en ziyade Türk ve müslümanlar üzerine tevcih edip en kuvvetli Türk Devletlerini mahv ve perişan etmiştir. Osmanlılar da bu meyandadır. Sel gibi Türk ve müslüman kanı akıtmıştır.
İnsanlık tarihinin en üstün soyu ve milleti olan Türk’ler, yüzyıllarca cihan hakimiyetini ellerinde bulundurduktan sonra, yakın çağlarda gerilemiş, dağılmış ve güçsüz bir hale düşmüş bulunuyorlar. O hakimiyet yüzyıllarında savaştığımız ve çarpışmaların çoğunda yendiğimiz milletler, bu devamlı yenilgilerinin tesiriyle Türk’lere karşı düşmanlık duygusuyla dolup taşmışlardır. Türk atlarının dolaştığı ve Türk Bayrağının dalgalandığı üç büyük kıtadaki milletlerin çoğunun Türk’e karşı olmasının sebebi budur.
Bizim Müslümanlar ve Türkler olarak tarihte kurduğumuz en uzun ömürlü devlet Osmanlı Devleti’dir. Bu devlet ayrıca “modern zamanlarda” yaşayan en uzun ömürlü devlet idi. Onun için Osmanlıları, toplumunu ve kurdukları müesseseleri iyi tanımamız ve bilmemiz gerekir.
Anadolu insanının edebiyat geleneği, Asya'nın içlerinden Avrupa'nın içlerine doğru, büyük ve uzun bir yolculuğa çıkan Türklerin, bin yıllık tarihleri içinde oluşmuştur. Bir ayaklarıyla Doğu'da, bir ayaklarıyla da Batı'da olan Türkler, edebiyatı medeniyet için bildiler, edebiyatsız medeniyet, medeniyetsiz edebiyat olmayacağına inandılar.
Ege denizindeki hakimiyet mücadelesi 1090 yılından 1830 yılına kadar, yani 740 yıl, Osmanlı-Ceneviz-Venedik ve Saint Jean Şövalyeleri arasında devam etmiş, Yunan ve Rum hakimiyeti asla söz konusu olmamıştır.
Atatürk Devrimleri'nin kökünü Batı'ya bağlamaya çalışanlar Batıcılardır. Atatürk Devrimleri üzerinden Batı propagandası yapmak için. Hâlbuki Atatürk Devrimleri'nin bütün kökleri Türk tarihindendir.
Türkçe konuşan insanlar Anadolu'ya geldikleri zaman, çoğunluğu İslam'ı kabul etmişti, ama bu çoğunluğun neredeyse tamamı ya göçebe hayvancılardı veya Müslüman ülkelere paralı askerlik yapmak için gelmiş insanlardı. Anavatanları olan Orta Asya'dan getirdikleri en önemli marifetleri de zaten bunlardı. Aralarında Bağdat'ta Araplara Türkçe öğretmek maksadıyla 1077 tarihinde meşhur Divan-ü Lugat-it Türk'ünü yazan Kaşgarlı Mahmut gibi entelektüeller yok denecek kadar azdı.