- Henüz kategori yok.
-
Daniel Day-Lewis'in "Anemone" Filmiyle Muhteşem Geri D…08.11.2025
-
Milan, Parma Deplasmanında Kritik Virajda: Allegri'den…08.11.2025
-
Bergen County Yargıcı, İç Zarfı Olmayan Oy Pusulaların…08.11.2025
-
Gönül Dağı Dizisinin Sevilen Oyuncu Kadrosu ve Yeni Ge…08.11.2025
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplumsal eleştiri
DAVACI şempanzeler bu mücadeleyi kazanır mı?
NhRP üyeleri şu cevabı veriyor:
"Önce bu işin felsefi alanında zafer kazanılacak.
Arkasından hukuk alanındaki zafer gelecek..."
Bu haberler beni çok umutlandırdı. Burjuvazisi korkak ve eyyamcı, aydını ürkek ve menfaatçi, vatandaşı kutuplaşmış Türkiye'de biz pısmış, sinmiş insanlar ne yazık ki insan hakları mücadelesini giderek kaybediyoruz.
Maymunlar "Görmedim, duymadım, söylemedim" dönemini kapatıyor.
Belki bir gün hayvanat bahçelerindeki şempanzeler, şebekler, bonobolar, filler, sokaklardaki kedi ve köpekler bu mücadeleyi kazanır...
Bakarsınız bir gün biz insanlar da üç maymunu oynamaktan vazgeçeriz...
Bakarsınız primatların kazandığı davalar, birer içtihat olur, bizler de maymun haklarından yararlanırız.
Böylece insanın maymundan geldiği tezi, kesinlikle doğrulanmış olur...
bu adamın şiirlerinde iş yok
önce
aldım birini, sürdüm dazlak kafama.
boşuna, saç maç bitirmedi.
sonra
ovdum biriyle sivilcelerimi.
iki günde orta büyüklükte patates
oldu çıktı hepsi, doktorlar şaştı.
sonra
kırdım ikisini tavaya,
şüphelendim, yemedim kendim,
köpeğim yedi, öldü.
sonra
koruyucu diye kullandım birini.
söküldüm kürtaj parasını.
sonra
birini taktım gözüme,
girmeye kalktım iyi bir kulübe
çelme taktı kapıcı,
kapaklandım yere.
verdim yargımı sonra da
yukarıda
Feminizm taraftarlarının, kamuoyunu Feminizm'i eleştirenlere karşı önyargılı hale getirmeye çalıştıkları bir hile vardır; bu da Feminizm'in iddialarını eleştirmeye cüret eden her erkeğin, kadın cinsiyetine karşı kişisel kin güdüsüyle hareket ettiği "sahtekarlığı "dır.
İşine gelen paşayı milli kahraman, işine gelmeyen paşayı köpek ilan edenler bunu anlamazlar, anlamak istemezler. Hitler Almanyası'nın, Stalin Rusyası'nın, Mussolini İtalyası'nın, Jivkov Bulgaristanı'nın, Kim İl Jong Koresi'nin törenleri tarihe karışmıştır.
İnsanoğlu yeryüzünde hak ve adaleti gerçekleştiremeyecekse, toptan yok olsun çok daha iyiydi!
Film seyrederken, yaşamdakinden çok daha fazlasını paylaşırız: Bir serseriyi, bir berduşu, bir Şarlo-Chaplin'i severiz. Ama sinema çıkışında, dışarıda karşılaştıklarımızın yüzüne bakmayız ve pis koktuklarını düşünürüz.
Lüzumundan fazla kendimizle ilgiliyiz. Dünyanın geri kalanı sanki çektiğimiz selfielerde sığdığı kadarıyla küçük bir manzara parçası.
Ben vejetaryen (et yemeyip, sadece ot yiyenlerden) değilim. Ama vejetaryenlere hak veren ve onlardan biri olmaya özenen biriyim. İlginç bir algı düzeyi bu... Hayata onların penceresinden bakmaya başladınız mı, o güne dek sıradan gelen pek çok ayrıntı, tüyler ürpertici görünmeye başlıyor: İte kaka kamyonlara yüklenip infaza götürülen ve haftalarca masum mesut oynadığı bahçede boğazlanan hayvanlar, parçalanmış çeneleriyle pis su dolu bir kovada çırpınarak ölümü bekleyen balıklar, içkili sabahlarda süslenip getirildikleri soframızda keyifle kaşıkladığımız kelleler, beyinler, gözler, bağırsaklar... Dışarıdan bir gözle bakmaya çalışın; bunun insanoğlunun barbar yüzünün fotoğrafı olduğunu siz de göreceksiniz.
Yasalar örümcek ağına benzer, ancak küçük sinekleri yakalar. Büyük sinekler, gözünün önünde onu delip geçer.
Sokakta yürüyen kızın gösterdiği yerler, Necip Fazıl'ın deyimiyle "kefen bezine mahrem". "Sen de Müslümansın, yazıktır sana, bu güzel yüzler cehennemde yanmasın" denildiğinde cevap aynı: hangi çağda yaşıyoruz?!..
“Ben doğal bir insanım” İhtirasım yok. Paraya önem vermem. Mevkileri takmam. Bunun için sizlerin katlandığınız nice maskaralıklardan uzağım. Sizin burjuva kalıplarınıza metelik vermem. Hepinize de içimden kıs kıs gülerim.
Eğer bir ülkede; gazeteci, yazar, sendikacı, bilim adamı, subay aşağılanıyorsa, o ülkede doğru gitmeyen bir şeyler var demektir.
Amerika'da çocuklar açken, milyarderlerin süper yatlarının boyutu konusunda yarıştığı bir ülkeyi kabul etmemeliyiz.
Cumhuriyetten önce âlim miydik? Kerâmet yazıda olsaydı… Eğer keramet yazıda olsaydı, yazısını değiştirmemiş olan tüm Arap âleminin, İranlıların, Pakistanlıların, Afganlıların durumunun bizden daha iyi olması gerekmez miydi? Özellikle Arap dünyasına bir bakın, hepsi de Müslüman, hepsi de Kur’an’ı aslından okuyor ama hepsi de gelişmiş ülkelerin oyuncağı olmuş ve birbirine kurşun atıyor. “Yazımız değişti, bir gecede câhil kaldık” diyenlerin oralarda yaşananlara ve hattâ bunların bizi bile yakıp yıkması ihtimaline bakıp, asıl derdin, bin kat daha derin ve karmaşık olduğunu idrak etmeleri gerekmez mi?
Özgürlük ve insan haklarını sözde benimsemişler; basına bakıyorsunuz satılık; doğruyu yazan yok gibi; halka bakıyorsunuz tapınaklardan çıkmıyor, zamanının çoğunu ibadetle geçiriyor; sanata düşmanlar; eğitim düzeyi düşük; bilime, ilime, sanata hiç mi hiç katkıları yok; sadece doğal gaz ve petrol gelirlerinden elde ettikleri dolarlar üzerinde magandaca yüzüyorlar. Halk, bunca gelire karşın fakir; terör, cinayet, gasp, irtikâp, yandaşlık, yalakalık, hukuksuzluk diz boyu.