Yıllar süren baskılar insanları ürkekleştirmişti.düşünmekten korkuyorlar, konuşmaktan çekiniyorlardı. Aileler kendi içlerinde bölünmüş, bireyler birbirleri ile görüşmez, konuşmaz olmuşlardı.
- Henüz kategori yok.
-
Uzak Şehir'de Şok Ayrılık İddiası! Şahin'in Son Sözler…17.11.2025
-
Game Awards 2025 Adayları Duyuruldu: Expedition 33 Rek…17.11.2025
-
Paul Walker'ın Unutulmaya Yüz Tutan Yapımları: 'Hours'…17.11.2025
-
Apple'dan iPhone Serisine Büyük Revizyon: Katlanabilir…17.11.2025
-
İspanya Teknik Direktörü De La Fuente'den Türkiye Maçı…17.11.2025
-
Robbie Williams'tan Zayıflama İğneleri Hakkında Şok Uy…17.11.2025
-
Genç Yetenek Peyz, T1'ın Yeni AD Carry'si Olarak Gumay…17.11.2025
-
Ukrayna'da Türk LPG Gemisi Vuruldu: Yangın Çıktı, Müre…17.11.2025
-
ABD Hükümet Kapanışı Sonrası Piyasalar, Fed'in Faiz Ka…17.11.2025
-
Trump, Rusya ile İş Yapan Ülkelere Yönelik Ağır Yaptır…17.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Bir zamanlar Sayın Bülent Ecevit'in söylediği gibi "Bir ülkeye dikta rejimini, baskı yapanlar değil, baskıya boyun eğenler getirirdi.
Neşeleri, çoşkuları, düşleri, cinsellikleri otlara, tozlara, haplara kalmış insanlardan tiksiniyordum.
Törenin düzenlendiği salonda 'Türkiye laik Cumhuriyettir', 'Türk-Kürt kardeştir' pankartları asılmıştı. Bu bizim organizasyonumuz değildi. Yani bu insanlar, inançlı insanlar. 'Mutaassıp' olarak kendilerini görüyorlar. Görsünler canım, bunun ne sakıncası var. Yeter ki kanunlara uysun, diğerlerini kendisine benzetmeye çalışmasın.
Türkiye'nin gerçeği bu insanlar. AKP'nin uygulamalarından, politikalarından rahatsızlar. Onlar "Bu kimliğimizle bizi kabul edin, bizi dışlamayın ne olur" diyor. Onlar, siyaseti dine alet eden çarşaflılar gibi, herkesi kendilerine benzetmeye çalışmıyorlar. Masumane şekilde örtünmüşler.
O çarşaflılar diğerlerinden farklı. Onlar kızlarını çarşafa sokmak istemiyor. Onlar masumane bir şekilde örtünmüş.
Bizim yaşadığımız dinin önem kazanması değil. Siz yanlış bir dinsel yorumu Türkiye’ye dayatıyorsunuz. Bunun sonucu Türkiye, çağdaş, laik toplum olmaktan çıkıyor, dinsel kriterlerin her alanda, -şimdi eğitime girmeye başladı, yarın hukuka, devlet yönetimine girecektir- ağırlık kazandığı topluma çekilmek isteniyor. Bunun mekanizması olarak demokrasi kullanılıyor.
Laiklik ile muhafazakarlık çatışan iki kavram değil. Dinselleştiriyorsunuz. Kötü mü; değil. Dinin en doğru anlamda toplumda giderek daha etkin olması çok güzel bir şey.
Milliyetçilik, Türk toplumunun çimentosudur. Milliyetçilik kimliğimizdir. Milliyetçilik onurumuzdur, iftihar ediyoruz.
Boşunadır yasalar; herkesi eşit olarak bağlamıyorsa Boşunadır yasalar; toplumda 1 tek kişi bile ceza almadan onları çiğneyebiliyorsa.
Ahlaksızlık ile dinsizliği birbirine karıştırmamak gerekir. Din olmadan ahlaklılık olabilir ve din ahlaksızlıkla bir arada bulunabilir ve çoğunlukla da böyledir.
Yetenek ve erdemin insanlara bir ilerleme kaydettirmediği herhangi bir ülkede, para ulusal bir tanrı olacaktır. Böyle bir ülkenin insanları ya paraya hükmedecekler ya da diğerlerini ona sahip olduklarına inandıracaklardır. Zenginlik en büyük erdem, yoksulluk ise en büyük ayıpları olacaktır.
En tehlikeli deliler din tarafından yaratılmış olanlardır ve… toplumun amacını bozmak olan insanlar, her zaman iyi bir şekilde nasıl yararlanacaklarını bilirler.
Böyle düşünen edepsizler, bizim dedelerimizin şehit olmasıyla, vatan için canlarını vermesiyle bu topraklar üzerinde yaşama imkanına kavuşmuşlar. Onlara sadece acırım. Bunlar sağlıklı insanlar değiller. Onları kınamayın. Onlara dua edelim, akıl sağlıklarına kavuşsunlar diye.