Zonguldak küçük, eğlencesiz, sıkıcı bir yerdi. Fakat Nuriye'nin ve hatta belki Nüzhet'in ismini bir kere olsun duymamış oldukları Jül Sezar, ikisinin de şüphesiz ki duymamış oldukları veçhile "Roma'da ikinci olmaktansa bir köyde birinci olmanın" tercihe layık bulunduğunu söylememiş miydi? Aynı düşünce, ana ile oğlun hareketlerine daima hükmediyor, İstanbul'a tamamen yerleşmek üzere gitseler bile kendilerini işte yine Zonguldak'a çekip getiriyordu. Çünkü İstanbul'da, bir balo gecesi, bu tesiri yapamaz, bu alakayı uyandıramazdı.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#tercih
Her kim yaşamayı ölüme, mutluluğu çile çekmeye, huzuru ızdıraplara tercih etmekte ise üretim araçlarındaki özel mülkiyeti hiç tavizsiz savunmalıdır.
Kapitalizm köleliği altında yaşamaktansa Bolşevizm'in altında yaşamak kesinlikle hepimiz için daha iyisi olacaktır.
Özgürlüğün bedeli yürektir. Ya onsuz yaşamayı tercih edeceğiz, ya da bedelini ödeyerek onu satın alacağız.
Ben yaşamın karşısında ölü olmaktansa, ölümün karşısında yaşamayı tercih ederim.
Şarap tutkunu bir adama, çölde akşam yemeğinden sonra meyve olarak üzüm ikram etmişler. Adam önündeki tabağı iterek, "Çok teşekkürler" demiş, "Ama şarabımı hap olarak almak âdetim değil".
İnsanların birer kişisel tercihleri olduğunu ve bu tercihleri yapmakta özgür olduklarını doğru kabul ediyorsanız; özgür tercih demek hiçbir etki altında kalmadan demektir ve ben bunu hiç anlayamıyorum. Hepimiz tüm tercihlerimizde içinde yaşadığımız kültürün, ana-babamızın ve baskın değerlerin etkisinde kalıyoruz. Öyleyse bizler etkileniyoruz; yani özgür tercih yoktur.
Müzikleri bu şekilde aranje edip çalmayı ve gönüllerde taht kurmayı, kelebek olup uçmayı ben de biliyorum. On üç-on dört senedir bu piyasadayım, her türlü raconu uygulayabilirim. Ama bu parçaları biz sahnede bu kadar sert çalıyor isek demek ki bunun seçimsel bir sebebi var. Türkiye'de bu lezzeti de artık insanların görmesi gerekiyor, bilmesi gerekiyor. Eğer zihniyle beraber dinlerse zaten onları belki gönülden, akustik ya da o piyano melodileriyle duyuyordur. Çünkü onlar alt yapıda var zaten.
Birileriyle bir şeyler yapmaktansa, tek başıma sessizce kitap okumayı, kendimi vererek müzik dinlemeyi severim.
Manzaradan değildi cam kenarını sevmesi. Yanında bir kişinin az olması demekti. Öğreniyordu Derda... Ne kadar az, o kadar iyi...