#tercih

Zonguldak küçük, eğlencesiz, sıkıcı bir yerdi. Fakat Nuriye'nin ve hatta belki Nüzhet'in ismini bir kere olsun duymamış oldukları Jül Sezar, ikisinin de şüphesiz ki duymamış oldukları veçhile "Roma'da ikinci olmaktansa bir köyde birinci olmanın" tercihe layık bulunduğunu söylememiş miydi? Aynı düşünce, ana ile oğlun hareketlerine daima hükmediyor, İstanbul'a tamamen yerleşmek üzere gitseler bile kendilerini işte yine Zonguldak'a çekip getiriyordu. Çünkü İstanbul'da, bir balo gecesi, bu tesiri yapamaz, bu alakayı uyandıramazdı.

İnsanların birer kişisel tercihleri olduğunu ve bu tercihleri yapmakta özgür olduklarını doğru kabul ediyorsanız; özgür tercih demek hiçbir etki altında kalmadan demektir ve ben bunu hiç anlayamıyorum. Hepimiz tüm tercihlerimizde içinde yaşadığımız kültürün, ana-babamızın ve baskın değerlerin etkisinde kalıyoruz. Öyleyse bizler etkileniyoruz; yani özgür tercih yoktur.

Müzikleri bu şekilde aranje edip çalmayı ve gönüllerde taht kurmayı, kelebek olup uçmayı ben de biliyorum. On üç-on dört senedir bu piyasadayım, her türlü raconu uygulayabilirim. Ama bu parçaları biz sahnede bu kadar sert çalıyor isek demek ki bunun seçimsel bir sebebi var. Türkiye'de bu lezzeti de artık insanların görmesi gerekiyor, bilmesi gerekiyor. Eğer zihniyle beraber dinlerse zaten onları belki gönülden, akustik ya da o piyano melodileriyle duyuyordur. Çünkü onlar alt yapıda var zaten.

Liste
Yükleniyor…