#tasarım

Gekecek tahmin edilemez , tasarlanır ve yaşanır.

Gelecek biz nasıl istiyorsak öyle gelecek.

Çoğu zaman insanlar, siz onlara gösterene kadar, ne istediklerini bilmiyor.

Dünya benim tasarımımdır.

Evrim geçirmiş organlar, genelde zeki ve güçlüdürler, aynı zamanda açıklayıcı kusurları vardır; bu, eğer evrimsel bir geçmişleri varsa tam da beklememiz gerekendir ancak eğer tasarlanmışlarsa tam anlamıyla beklenmedik bir durumdur.

Yırtıcılar, kurban hayvanları yakalamak için mükemmelce ‘tasarlanmış’ gibi görünürken, kurban hayvanları da kaçabilmek için en az onlar kadar mükemmelce ‘tasarlanmış’ gibi görünür. Peki, Tanrı kimin tarafındadır?

Bir "tasarımcı" sonucu çıkarmadan önce "tasarım" kanıtlanmalıdır.

Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın, yapısını gerçekte kurmadan önce, onu hayalinde kurabilmesidir.

İlk filozoflar gökbilimcilerdi. Gökyüzü insana hatırlatır ki... o sadece hareket etmeye değil ama aynı zamanda tasarlamaya yönelmiştir.

Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın, yapısını gerçekte kurmadan önce, onu hayalinde kurabilmesidir.

Şans tasarımın kalıntısıdır.

Sembolik anlamı olan bir şey yapmak istedim, herkesin kolayca anlayabileceği, nereli olduklarına ve açıklayıcı görsellerin çok dikkatli birer gözlemcisi olup olmamalarına bağlı olmaksızın herkesin paylaşabileceği bir şey. Evrensel olan bir şey istedim.

Tersine mühendislik yapabilirsiniz, ancak tersine hackleme yapamazsınız.

Tanrı bir bilgisayar korsanıdır, mühendis değil.

Kitaplarımın kapakları için yaptığı çalışmaları her zaman çok sevdim. İçeriği yansıtan değil, derinleştiren kapaklardı onlar. Benim yazdıklarımla onun çizdiği desenler arasında büyük uyum vardı.

Güzel şeyler onları tasarlayan aklın içinde var olurlar.

Bu konuyla ilgili teolojik görüşlere gelirsek... Bu hep bana acı verici gelmiştir. Beni şaşkına çeviriyor. Aslında ateist bir dilde yazmaya hiç niyetim yok. Ancak dört bir yanımızın dizayn ve mutlak iyiliğe dair kanıtlarla çevrili olduğuna dair izleri diğerlerinin görebildiği gibi doğrudan göremiyorum, keşke görebilseydim. Dünya'da çok fazla gizem var gibi. Mutlak iyi olan ve her şeye gücü yeten bir Tanrı'nın, canlı tırtılların vücudundan beslenen Ichneumonidae yaban arılarını ya da fareyle oynayan bir kediyi yarattığına kendimi ikna edemiyorum. Buna inanmayan biri olarak, gözün de açık bir şekilde tasarlanmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Öte yandan bu harika evrenin ve özellikle de insan doğasının saf kaba kuvvetin bir sonucu olduğuna inanmak zorunda olduğumuzu da düşünmüyorum. Her şeyin tasarlanmış yasaların etkisi altında olduğunu; detayların ise iyi veya kötü, şans diyebileceğimiz bir sürecin sonucu olduğunu düşünmeye eğilimliyim. Bu nosyon beni tamamen tatmin ediyor değil. Tüm bu konunun insan zekası için çok derin olduğunu hissediyorum. Bir köpek de Newton'un zekası hakkında spekülasyonda bulunabilir. Bırakın herkes istediğini umsun ve istediğine inansın.

Neden doğa yasaları, evrende gözlenen tasarımları ve tüm çeşitliliği ile canlıların oluşumunu olanaklı kılacak şekildedir?

Nasıl oluyor da evrenin başlangıç patlaması Bach'a notaları, Rembrandt'a renkleri, Newton'a matematiği hediye etmiştir?

Yapılması gerekenleri arıyorum. Sonuçta evren kendini böyle tasarlıyor.

İnsan bir kavrayıcı olmak üzere tasarlanmıştır.

Moda bir endüstridir, bir tasarım alanıdır, ekonominin önemli bir parçasıdır.

Biyolojik sistemlerin aslında çok akılsızca tasarlandığını vurgulamak istiyorum ve soruyorum: Nasıl bir tasarım olsaydı normal veya akılsız tasarım olacaktı? İnsan çok akıllı bir tasarımın ürünü değil. Bugün genetik olarak ismi konmuş 9.000 çeşit hastalık var. Bir fabrika düşünün ki 9.000 çeşit hatayla üretim yapıyor. Bunun yanı sıra prostat, apandisit, yirmilik diş gibi bazı yanlış oturtmalar var. Sonra erkekler neden sünnetli doğmuyor? 2.000 yıldan beri en az on milyon çocuğun enfeksiyon yüzünden öldüğünü söyleyebiliriz. Tanrısal bir tasarım, sünnetli dünyaya getirerek bu kadar suçsuz insanın ölmesini önleyebilirdi. Başka bir örnek de kaslarımız. Boyları kemiklerimizin boyuna uygun olmadığı için vücudumuzda ağrılar oluyor. Her şeyi bir yana bırakın doktorluk diye bir meslek var. Doktorluk hasarlı tasarımı ortadan kaldırma mesleğidir.

Tanrı, tavsiyemi sormuş olsaydı, evren için daha basit bir tasarım önerirdim.