#sosyalizm

Sınırlı ya da genel, başarılı ya da başarısız olsun, her grev hareketi, işçilerle kurtuluşa giden yolu açacaktır. Bu uğurda boykot ve sabotaj meşrudur. Yalnız şiddet hareketleri, insanlara karşı değil, mülke karşı yönetilmelidir.

Şu anda insanı insan olarak gören, her düşünceye ve ırka hoşgörülü olabileceğini düşündüğümüz, bilime ve sanata saygılı, dogmalarından arınmış, laik dünya düzenini benimsemiş, elimizde kalan tek sarılabileceğimiz seçenek, bilinçli, seciyeli, uygar ve deneyimli insanların “Sosyal Demokrasi ya da duruma göre Sosyalizm” ile kuracağı yeni bir dünya düzeni olabilir.

Demokrasi bireysel özgürlüğün sahasını genişletir. Sosyalizm ise daraltır. Demokrasi, mümkün olan bütün değerleri insanlara sağlarken; sosyalizm her insanı bir sayıdan ve araçtan ibaret görür. Demokrasi ile sosyalizmin bir kelime dışında hiçbir benzerliği yoktur: Eşitlik. Fakat aradaki farka dikkat edin; demokrasi özgürlük konusunda eşitlik isterken, sosyalizm kölelik yönünden eşitlik ister.

....Temel kavramlara açıklık getirmek ve düzeltmelere gitmek yolunda oldukça çaba sarf ediyoruz ve oldukça da yoğunlaşmış durumdayız. Bu yararlıdır da. Yoldaşlar topluluğu, tartışmasını bilen bir topluluktur. Yeni tanrılar, yeni dinler icat etmeyelim. Biz, bilimsel sosyalizmin gerçekliğine inanıyoruz, ama “dinimiz sosyalizmdir” demiyoruz. Bilimsel sosyalizm, dinin, hatta felsefenin aşılmasıdır da. Ancak, bundan dinin bir hiç olduğu, tamamen demode olduğu ve insan yaşamında etkili olmadığı sonucu asla çıkmamalıdır. Din gerçeğine komünizm adı altında inkârcı yaklaşım, genelde olduğu kadar, özellikle Orta Doğu halklarında çok tehlikeli bir etki yaratmıştır. Bu yaklaşımın halktan soyutlanmaya, dolayısıyla da gericiliğin oldukça güçlenmesine yol açtığını hemen belirtelim. Hatta denilebilir ki, din gerçeğine inkârcı yaklaşım, diyalektik materyalizmin kaba uygulanması anlamında olup, Orta Doğu devrimlerinin gelişmeyişinin en önemli nedenlerinden birisidir.

Liste
Yükleniyor…