#siyaset

Medya ve siyasetçiler hep bizi bölen şeylerden bahseder. Bizi birbirimizden farklı yapan şeyler. Bütün toplumlardaki yönetici sınıflar hep böyle çalışır. Geri kalan insanları bölmeye çalışırlar. Zenginler parayı alıp kaçmak için alt ve orta sınıfları birbirine kırdırır. Oldukça basit bir şey ve hep işe yarar. Farklılıklara vurgu yaparlar. Irk, din, etnik ve milli geçmiş, iş, gelir, eğitim, sosyal statü, cinsiyet. Birbirimizle kavga etmemiz ve onların bankaya gidebilmesi için herhangi bir şey.

Beni sanatımla başbaşa bırakın. Benim görevim doğru bildiğim mesajları insanlara iletmek. Eğer insanlar o mesajları doğru alırsa elbette ki doğru insanlar doğru siyasetçileri seçecekler. Kısacası, sanatçı siyasetin ve ticaretin üstündedir. ('Hasan Ağabey, sizi siyasetin içinde de görmek isteriz' dedikleri zaman)

Örgüt, saf haldeki İslam’a dönüşe çağırdığından, Selefi bir davettir. Sünni öğretileri benimsediğinden, Sünni bir yoldur. Hayıra yönelik işlerde Allah için sevmeyi, gerektiğinde Allah için insanlara yüz çevirmeyi, bu arada iş/yürek/kişi arınmasına önem verdiğinden, Sufi bir harekettir. İslami esasların egemen olduğu bir ümmet toplumu için çalıştığından, siyasi bir teşkilattır. Kuvvetli müminin zayıf müminden daha hayırlı olduğunu bilerek beden eğitimine önem verdiğinden, sportif bir cemaattir. İslami çerçevenin içinde kalmakla birlikte, bu öğreti temelinde ticareti ve kâr hükümlerini (serbest piyasa) benimsediğinden, ekonomik bir şirkettir. İslamcı çözümler önerdiğinden, toplumsal bir fikir sistemidir.

Ona göre İsrail, aklı fikri petrolün kaymağını yemekte olduğu için kendisiyle ilgilenmeye vakit bulamayan Arapların ortasında bir "gerçek erkekler" adasıydı. Alaycı, abartılı Arap aksanıyla, "İsrail şunu yaptı, İsrail bunu yaptı." diye sızlanırdı. "Öyleyse bir şeyler yapın, kardeşim! Harekete geçin. Madem Arapsınız, o halde Filistinlilere yardım edin!"

Liste
Yükleniyor…