#şiir

Ah bu türküler, Türkülerimiz Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi temiz Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla Köyümüz, köylümüz, memleketimiz. Ah bu türküler Köy türküleri Dilimizin tuzu biberi Memleket ahvalini onlardan sor Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen’i Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni… Ben türkülerden aldım haberi

Önde zeytin ağaçları, arkasında yar Sene 1946 Mevsim sonbahar Önde zeytin ağaçları neyleyim Dalları neyleyim Yar yoluna dökülmedik yolları neyleyim Yar, yar! Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar. Değirmen misali döner başım Sevda değil bu bir hışım Gel gör beni darmadağın Tel tel çözülüp kalmışım Yar, yar Canımın çekirdeğinde diken Gözümün bebeğinde sitem var.

Kale surlarına görkem düşer. Ve karlı zirveler eski hikâyelerle dolu: Uzun ışık göl boyu çalkalanır, Ve vahşi çağlayan şerefle havaya zıplar: Üfleyin, borazanlar, üfleyin, uçsun vahşi yankılar, Üfleyin, borazanlar; cevap verir, yankılar, ölüyor, ölüyor, ölüyorlar. Ey aşk, onlar zengin göğün ötesinde ölürler, Tepe, veya tarla veya bir ırmakta sönerler: Bizim yankılarımız ruhtan ruha yuvarlanır Ve daima ve daima daha çok fazlalaşır. Üfleyin, borazanlar, üfleyin, uçsun vahşi yankılar, Ve cevap verir, yankılar, ölüyor, ölüyor, ölüyorlar.

Çok geç değildir henüz yeni bir dünya aramak için. Hamle yapın, ve iyi oturarak düzenle vurup ortadan kaldırın Seslenen kırışıklıklarını alnın; devam ettirmektir çünkü benim amacım Ölünceye kadar yelken açmayı ötesine gün batımının, Ve bütün batı yıldızlarının yıkandıkları yerlerin. Belki de körfezler bizi yıkayıp temizleyeceklerdir: Belki de Mutlu Adalara dokunacağız, Ve ünlü Aşil’i göreceğiz, tanımış olduğumuz. Çok şey alındı, fakat çoğu hâla olduğu yerde durur; ve Şimdi biz eski günlerde yeryüzünü ve gökyüzünü yerinden oynatmış olan O güç olmasak bile; Biz yine de biziz, biz; Hepsi aynı mizaçta bir parçadan oluşan yiğit yürekleriz, Zamanla ve kaderle yıpranmış, fakat iradesi kuvvetli Çabalamak, araştırmak, bulmak, ve teslim alınmamak için.

Hayat kayıpların bir hesabıdır, Her geçen yıl... Dünyanın tutkusu yavaş yavaş artar Ve ağır yük hafifleşir Ve şafak ölmezleşir, daha parlaklaşır Her geçen yıl...

İçimde bütün dünya dilleri Konuşur şiirler dolusu, Seni anlatırken dilsiz oluyorum, Neden Tokluk uğruna aç topraklar, Süren biz değil miyiz, Güzellik uğruna çirkin savaşlarVeren biz değil miyiz, Namlular gölgesinde aşklar, Ölümler denizinde dostluklarKuran biz değil miyiz, Demek ki ölüm korkutmuyor artık, Demek ki gelecek yakın,Ha bugün ha yarın Varacak olan biz değil miyiz.

Liste
Yükleniyor…