#sabır

Ne var ki, çoğalan acının da bir taşma ânı vardır.

Şimdi söylediğim şeyler belirsiz olabilir, ancak uygun yerlerinde daha açık hale getirilecekler.

Istırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer.

Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.

On ile ya eşek öler, ya Teymürleng ya da men.

Ölme eşeğim ölme (yaz gelecek, yonca bitecek).

Allah dağına göre kış verir.

İnsan sabır ve dayanıklılığı ile vebayı bile yener.

Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin.

Düşmanın hata yaparken onu rahatsız etme.

Bende yok sabr ü sükun sende vefadan zerre / İki yokdan ne çıkar fikredelim bir kere.

Benim oğlum da Amerika’da, benim karım da ağlıyor...sabretsinler.

İğne ile kuyu kazmayı, sabırlı ve akıllı olmayı öğrenmeden sosyalist olunmayacağını, sosyalizme hizmet edilemeyeceğini bilmeliyiz.

Şu üç şey karşısındaki tavrına bakarak kişi hakkında çok şey öğrenebileceğimizi keşfettim: Yağmurlu bir gün, kayıp bagaj ve noel ağacının birbirine dolanmış ışıkları.

Bütün büyük başarılar zaman ister.

Bitecek, bu da bitecek; şu dünyada ne bitmiyor ki?

Haksızlığa sabırla katlanan ve hakaretlere sessizce göğüs geren bir varlık kısa zaman içinde adil olmaktan çıkacak, doğruyu yanlıştan ayıramaz olacaktır.

İntikam, soğuk yendiğinde lezzetli bir yemektir.

En basit kişi bile, gözünü açmayı unutmadıkça en güçlüden öç alma fırsatını bir gün bulacaktır.

Fakat sonra başka bir şey daha öğrendim: Her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi vardır.

Bütün büyük işler, küçük başlangıçlarla olur.

Zaman, bütün yaraları iyileştirir.

Her şeyin başlangıcı küçüktür.

Hiçbir şey insan kişiliğini dış koşulların gücüne itaat etmek ve sabretmek kadar korkunç bir şekilde sakatlayamaz.