#psikoloji

Nasıl ışık retinaya düşünce bir dizi değişiklik sonunda mucize bir görüntü ortaya çıkarsa, duyu ruha girince de aynısı olur; diyelim açlık ve beraberinde görülen şiddet bir evrilmeden sonra insanlığa karşı intikamcı bir ruh yaratır.

Milliyetçilik, anarşistlik siyasi özellikler değildir, insan işletim sistemleridir.

Matematikle astrofizik arasındaki ilişki neyse nörokimya ile psikoloji arasındaki ilişki de odur.

Kendini suçlayan insan, suçlayıcı toplumun elinden kurtulmak için, kendi suçunu gün evvelinden kendi eline alan insan demektir.

Karar yararları tepeye, zararları dibe çekmeyi öngören geçiştir.

Kişide yanlış bir zaman algısı olmalı ki benlik algısı oluşabilsin.

İnsanda mahrem alan 0.5 metre, kişisel 1,2, sosyal alansa 3 metredir. Şiddet suçu işleyenlerde kişisel olan dört kat daha geniştir, o yüzden onlara 5 metreden fazla yaklaşmamalı, yoksa tecavüze uğramış hissederler kendilerini.

İnsani sosyal ortam insan biyolojisinin kendine uygun psikolojiyi aramasına izin veren ortamdır, zengin sosyal ortamsa o psikolojinin bulunduğu ortamdır.

Evlilikte eşlerden biri iyi olursa öteki olduğundan kötü olur.

Bireysel olarak insanlarında "güçsüzlük" kültürü olan toplumların alt gruplarında güçsüzlük duygusunda ortaklığın yarattığı coşkuyla çocuksu bir "güçlülük" duygusu oluşur.

Bilgi elde etme çabası hakikate karşı savunmadır.

Aşk, ortak benlikteki eriyik yapıyı, dış dünyada eriyerek bütünleşmek biçiminde taklit ettiği için vazgeçilmezdir.

Alt sosyal gruptan üste çıkanda takıntı, üst gruptan alta inende dağınıklık gözlenir.

Korku dünyasında yaşıyoruz. İnsanın hayatı bugün aşındı ve korkudan acı çekti. Çünkü erkekleri aptalca davranmaya, düşüncesiz davranmaya, tehlikeli davranmaya iten korku ...

Jung çok geniş miktarda yaşam modeli olduğuna inanmıştı ki bunlar bir kaos durumu değildi. Bizim Synchronicity II adlı parçamız mantıksal ya da nedensel olarak bağlantılı olmayan ancak sembolik iki paralel olayla ilgili.

İnsanlar hayvanlara şiddet uyguladığında birbirlerine de şiddet uyguluyor; hayvanları kendi tüketimleri için basit kaynaklar gibi kullanarak bir araç haline getirirken aslında kendi psikolojik büyümelerini baltalıyor, şefkat kapasitelerini yok ediyorlar; hayvanların yaşam alanlarını yıkıp yok ederken aslında kendilerinin de ihtiyaç duyduğu ekolojik sistemleri sakat bırakıyorlar; hayvanları yemek için katlettiklerinde aslında dünyadaki açlık sorununun çoğalmasına sebep oluyor, birçok şekilde çevre krizini şiddetlendiriyor, kendi sağlıklarını mahvediyor, insan kaynağı bütçelerini buharlaştırıyorlar.

Mizah, neredeyse her zaman makyaj yapmış öfkedir sanırım.

Bir kişinin eylemlerinden sorumlu hissetmesi için, davranışın kendisinden kaynaklandığını hissetmesi gerekir.

Canı sıkılan herkes değişim istiyor.

Korku içinde olana, her şey hışırdar.

Bir intihar olayı okuyunca, insana buz gibi ter döktüren şey, pencerenin demirlerinde asılı duran narin ceset değil, intihardan hemen önce o kalpte olup biten şeydir.

Otuz yılımı kadın psikolojisini incelemeye ayırmama karşın hala şu büyük sorunun yanıtını bulamadım: “Peki ama şu kadınlar gerçekten ne istiyorlar?”

Eğer içimizde bir vicdan bulunuyorsa o doğuştan gelme değildir.

İçgüdüsel tutkular akılcı çıkarlardan daha güçlüdür.