En beğendiğim ve kıskandığım müzisyen Şebnem Ferah… Ben neden onun gibi yazamıyorum diye kendime kızıyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#öz eleştiri
Yaptığımız her şey için iyi ki yapmışız diyoruz ama hiç yeterli bulmuyoruz kendimizi. O kadar çok şeyi eksik yaptım ki. Yapmak istediğim bir sürü şey var. Bu işlere 30 yaşımda başladım, keşke 20 yaşımda başlasaydım, şimdi 10 yıl daha ilerde olurdum. Ben kendim için hiçbir şey istemedim hayatta, kendi yolumu kendim seçtim.
Beyazlardan korkmalısın dediler bana ama burada bütün suçları benim ırkım işliyor.
Bu sene tekrar başka bir ödülü kabul ettiğim için çok mütevazıyım. Geçen sene çok ukalaydım ve dedim ki "MTV'ye bana verdiği 3 ev, 5 araba ve süpermodel kız arkadaş için teşekkür etmek istiyorum, bir hayali yaşıyorum." Süpermodel kız arkadaşım çok iştahsızdı ve lezbiyen olmaya karar verdi. 3 evin mortage geri ödemelerine ayak uyduramadım, bu yüzden bir karavanda yaşıyorum. Sahip olduğum 5 araba, hepsini zararı karşılamak için sattım. Lütfen albümlerimi almaya devam edin. Bir kabusu yaşıyorum.
Ben belki çok fena bir kızım... Sayılmayacak kadar kusurlarım var... Bunlara karşı kendimde bir tek meziyet görüyorum... Yalan söylemeyi bilmemek...
Mimarlık kariyerimi beş farklı döneme ayırabilirim: İlk dönem Pampulha’da yaptığım çalışmalar, sonra Pampulha ile Brasilia arasındaki dönem, Brasilia’da tasarladıklarım, sonra yurtdışındaki çalışmalarım ve en son olarak da günümüze kadarki çalışmalarım. [….] Mimarlık dünyasına etkisi olan hiçbir çalışma veya mimarlık stili hakkında bir mimar olarak görüşlerimi belirtmedim. Bugün geçmişe ve tasarladığım eserlere baktığım zaman bunun nedenini daha iyi anlıyorum. Yukarıda bahsettiğin beş dönemin tamamının ortak özelliği hiç şüphesiz ki bünyesinde isyankarlığı barındırmasıdır.
Zeki insan, kendisini kendi aptallığından koruyarak yaşar; aptallığını, ortaya çıkar çıkmaz anlar ve onu yok etmeye çalışır; oysa aptal insan, kendi aptallığına, koşulsuz olarak, büyülenmişçesine teslim olur.
Şarkı sözü yapıp, beste yapmaya başladığım dönemde televizyonlarda kadının göbeğinden zeytin yiyen şarkıcılar vardı! Gerçi sonraları “Yaptığım yanlıştı özür dilerim” dediler, ama ne kadar samimiler bilemiyorum. O zaman kendi kendime “Ben de acaba böyle bir adam mı olacağım?” diye düşündüm.
Büyük tefekkür plânında ve büyük içtimaî sistemde milletçe zayıf olduğumuzu söylebilmemiz lâzım.