#otorite

Bizim sorunumuz sivil itaatsizlik değil. Bizim sorunumuz sivil itaat. Bizim sorunumuz dünyanın her tarafındaki insanların kendi devlet liderlerinin dikte ettiği şeylere itaat etmiş olması ve savaşa gitmesi, milyonlarca insan işte bu itaat nedeniyle öldürüldü. Bizim sorunumuz dünyanın her yerindeki insanların yoksulluk, açlık, aptallık, savaş ve zulüm karşısında itaatkâr olması. Bizim sorunumuz hapishaneler adli suçlularla dolup taşarken, büyük hırsızların ülkeyi yönetmesi ve insanların bütün bunlara itaat etmesi. İşte bizim sorunumuz bu.

Çocukları okutmak önemli değildir. Okumak isteyen çocuk okur. Okumayı öğrenmek isteyen çocuk okumayı öğrenir. Öğretilmesi asıl önemli olan şey, çocukların okuduklarını sorgulamasıdır. Çocuklara her şeyi sorgulamaları gerektiği öğretilmeli. Okudukları her şeyi, duydukları her şeyi sorgulamaları. Çocuklara otoriteyi sorgulamaları gerektiği öğretilmeli. Ebeveynler çocuklara otoriteyi sorgulamayı asla öğretmezler. Çünkü ebeveynlerin kendileri zaten otorite figürleridir.

Amerikan Devleti'nin bize emrettiği ve öğrettiği gibi hissetmiyorum. Bakın söylüyorum. Benim aklım öyle çalışmıyor. Bir moron gibi yaptığım bir şey var adı: Düşünmek. Kendi görüşlerimi de oluşturmayı sevdiğim için pek iyi bir Amerikalı değilim. Bana söylendiği anda yere yuvarlanmıyorum. Ne yazık ki çoğu Amerikalı emir verildiği anda yere yuvarlanır. Ben böyle değilim. Hayatımda uyduğum kesin kurallarım var. Birinci kuralım: Devletin bana söylediği hiçbir şeye inanmamak. Hiçbir şeye.

Benim ciddi ve otoriter olduğumu söylerler, doğrudur. Asker bir aileden geldiğim, askeri okullarda okuduğum için disiplini severim. Takıma hem kaptanlık hem de antrenörlük yapardım. Öğretmesini, çalıştırmasını sever ve iyi bilirim. Hırçın tabiatlı olduğum için çocuklara belki sert muamele yapmışımdır. Beni hem severler hem de sayarlardı.

Bir şeye sırf kulaktan duydunuz diye körü körüne inanmayın, birkaç kuşaktan beri itibar görüyorlar diye, geleneklerin de doğru olduğuna inanmayın. Sırf hocalarınızın ya da rahiplerin otoritesine dayanıyor diye hiçbir şeye inanmayın. Ancak bizzat hissettiğiniz, denediğiniz ve doğru olarak kabul ettiğiniz, kendinizin ve başkalarının hayrına olan şeylere inanın ve tutumunuzu onlara uydurun.

Liste
Yükleniyor…