- Henüz kategori yok.
-
Müge Anlı ile Tatlı Sert Yeni Sezonunda Şüpheli Ölüm v…10.11.2025
-
Tera Yatırım Teknoloji (TEHOL) 2025/9 Döneminde Net Kâ…10.11.2025
-
EPDK'dan Ekim Ayında Enerji Piyasalarında Yoğun Lisans…10.11.2025
-
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 87. Ölüm Yıldönümün…10.11.2025
-
10 Kasım Anması: İki Dakikalık Saygı Duruşu ve Sirenle…10.11.2025
-
Montella'dan İrfan Can Kahveci Çağrısı: Kararın Nedeni…10.11.2025
-
Borsa İstanbul'da İki Yeni Halka Arz: Pasifik Holding …10.11.2025
-
İzmir'de 31. Ata'dan Ana'ya Saygı Koşusu Yoğun Katılım…10.11.2025
-
Erdoğan'dan Dış Politika ve Savunma Sanayii Açıklamala…10.11.2025
-
E-Devlet Kapısı Dijitalleşmede Zirveye Koşuyor: Yeni H…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#mücadele
Güçlüklerle karşılaşan, zor günler yaşayan küçük çocuklara umulmadık bir sağduyu gelir, bir de bakarsınız kafayı çalıştırıyorlar, zorlukların üstesinden gelmeye çabalıyorlar.
Zayıf argümanlar önce benim yoluma hücum eder ve bunlar en önemsizleri olsa da onları yok etmek kolay değildir.
Tek tek patentlerle savaşmak yazılım patentlerinin tehlikesini azaltmayacak, bu aynı sivrisinekleri ezip sıtmadan kurtulmaya çalışmak gibi.
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış Tel örgüler çevirmiş yöreni Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yanına Korkuluk ol!
Sen halkın uyanmasını bekliyorsun, oysa o namussuzlar, geceyi uzatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Kolay değil, yaşamak! Saati geldi mi, can yoldaşım Canını dişine takıp Soluk almak için bile direneceksin!
Kaldır başını kan uykulardan. Böyle yürek böyle atardamar. Atmaz olsun. Ses ol ışık ol yumruk ol.
Her ümidi kaybetmiş olabilirsin... Bütün dünya seni terk etmiş, sana düşman kesilmiş olabilir. O şartlar içinde dahi vazifen ümitsizliğe düşmemektir. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki kandadır.
Sandıklar dolusu kitap okuyorum senelerce etrafımdakilerle ve kendi kendimle çarpışıyorum, birçok sevgilerimi, meyillerimi, ümitlerimi, kan ve göz yaşlarına bakmadan boğazlıyorum. Bütün bu didinmeler niçin? Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklâline erişmek için değil mi?
‘Yanmak’, gökbilimcilerin yazgısıdır. Üzerinde çalıştıkları yıldızlar, gökadalar en soğuk olanından en sıcağına dek yanar; gözlemevleri yanar; iğrenç bir zorlamayla engizisyon önünde diz çöküp pişmanlığa davet edilirler, yürekleri yanar; kafaları kazınır zindanlara atılırlar, hem kendileri hem de yakınları yanar. Yazgısı yanmak üzerine çizilmiş olan gökbilimciler, bir anlamda üzerinde çalıştıkları cisimlerin yazgısını öykünürler. Ancak bu, bilinçli, kendini ‘tüketici’ bir öykünmedir.
Hayatınız boyunca, en amansız rakiplerinizle mücadele ederken bile, insanlığınızı unutmayın...
Şimdi diğer parti liderleri beni Yüce Divan ile tehdit ediyor ama bilmiyorlar ki ben bu yola çıkarken kefenimi yanıma aldım.
Kendi özgürlük alanını diğerlerinin haklarının eşiğinde sınırlamayı bilmeyen faşist zihniyet, hem milletimiz nezdinde hem yargı önünde hesap vermeye mahkumdur. Ülkemizde zaman zaman hortlayan bu tür azgın azınlık vakalarının gerisindeki zihniyetle, siyasi istismarla ve sosyal sapkınlıkla mücadelemiz ilanihaye sürecektir. Açık konuşuyorum, kim olduğunuzu biliyoruz, niçin böyle yaptığınızı biliyoruz, neyi amaçladığınızı da biliyoruz, bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı şeyi söylüyoruz, aynı yerde duruyoruz, başaramayacaksınız. Bu millet sizin mandacı zihniyetinize de sapkın heveslerinize de sinsi yöntemlerinize de eyvallah etmedi, etmeyecek. İşte bunu 14 Mayıs'ta gördük, 28 Mayıs'ta gördük ama milletin size attığı bu şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz.
Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta
Milli iradeye kasteden, adeta bir virüs gibi olan hainlerin planlarını bozmaya devam edeceğiz. Bu hainler ilk dersi aldılar ancak emniyet güçlerimiz birçok yerde operasyonlarına devam ediyor. TBMM’yi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, kamu binalarımızı bombalayan, insanlarımızı şehit eden bu teröristlerin vatan diye bir derdi yoktur. Bu alçaklarla mücadelede milletimizin duruşu her şeyden önemlidir. Durmak yok, çekilmek yok. Meydanları boş bırakmayacağız.
Bu mücadeleyi iktidara getirme noktasında eğer benim emir komuta merkezim bana "papaz elbisesi giymen gerekiyor" diyorsa yaparım dedim. Papaz elbisesi dahi giyerim. Bu var mı usulün içinde? Var tabii ki.
Cumhuriyet, geçirdiğimiz büyük mücadele neticesinde ihtihsal olunan (elde edilen) kazançların en kıymetlisidir.
Hapishane bizim için bir güç kaynağıdır, moralimizi, ilkelerimize bağlılığımızı ve davamızdaki ısrarımızı arttırır. Hapis hür yaşadığımızın, hür yaşayacağımızın ve hür öleceğimizin sembolüdür. Bizi hapisle korkutacaklarını sanıyorlarsa, asla bunu yapamayacaklardır.