#mahremiyet

Hakiki dost Allah gibi mahrem olmalıdır. Dostun çirkinliklerine, hoşa gitmeyen hallerine tahammül etmeli, hatasından incinmemelidir. Dosttan yüz çevirmemelidir, dosta itiraz etmemelidir. Nitekim rahmeti bol olan Allah kullarının ayıplarından, günahlarından, noksanlarından dolayı onlardan yüz çevirmez. Tam bir inayet ve şefkatle, onlara rızkını verir. İşte garazsız, ivazsız dostluk budur...

Kadının, avret dediğimiz yerlerini çıplak deri ile görmek haram olduğu gibi üzerine giyilmiş bir elbisenin ayrıntıları belli edecek şekilde iken görülmesi de haramdır. Pantolon, bu açıdan kadının kocasından başkasının görülmesi haram olan avretini belli etmektedir. Evet üzerine ikinci bir kıyafet olarak ferace ve benzeri bir şey alındığında sokakta bu sıkıntı kalkabilir ancak ev ortamında yani üzerinde o ikinci elbise bulunmadığı durumlarda pantolon kalça ve baldırları belli etmektedir. Kadının çocukları açısından bile bu sakıncalıdır. Hatta kadının kendisi gibi kadınlar açısından bile sakıncalıdır.

Ben hayvanları kafeste görmekten hiç hoşlanmam. Kendilerine bakıldığını bilir bu hayvanlar; yüzlerce meraklı gözü hisseder bu hayvanlar; dokunur bu onlara. Ben gözetlendiklerini bilmeyen hayvanlar isterim. Kendi inlerinde gezinen, uykulu yeşil gözlerle uzanıp pençelerini yalayan, düşünen, ürkek hayvanlar.

Babasını, canını kaybetmiş bir adamın o halinin fotoğrafını çekmek için camiye gelip fırsat kollayan kadının elindeki telefona müdahale ettim. Cenazelere gidip artistlerle fotoğraf çekmeye çalışan saygısız insanlar! Hadi ölüye ve ailesine saygınız yok, Allah'tan utanın... Kadın kalabalığı yarıyor ve cenaze sahibi acıdan perişan, burnuna teli sokuyor... İşte o an mantığımı kontrol edemem ben! Elinden telefonu alırım. İnsanların acılarına saygınız olsun...

Liste
Yükleniyor…