#kuvvetler ayrılığı

Şimdi geçen akşam medyadan sordular bana. 'Siz işte yargı kararlarına saygı duyar mısınız?' diye bir soru geldi bana. Ben yargı kararlarına saygı duyulması gerekirse duyarım. Ama duyulmaması gerekirse orada duymam, uyarım sadece. Çünkü yargı kararlarına saygı duymak diye benim bir görevim yok. Yargı kararlarına uymak gibi bir görevim var. Uymak mecburiyetindeyim, uyarım. Nitekim şu anda bir başbakan olarak bile biz kabullenemediğimiz birçok kararlara uymak zorunda kalıyoruz.

Anayasa Mahkemesi nasıl böyle bir karar verebilir ki yasama yetkisini Türk milletinden alan Meclisimizi yok sayabilir? Yargı bir karar veriyor, yasamayı hiçe sayıyor. Kala kala bir yürütme kalıyor. Yürütmenin tüm eylem ve işlemleri yargı denetimine tabidir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar, yürütmeyi de tasarruf altına alıyor. Danıştay’ın kurumsal muhalefeti de ortada. Yürütme de elden gitti. O zaman üç erkten sadece yasama kaldı. Böyle bir rejime, böyle bir sisteme cumhuriyet denilebilir mi?

Liste
Yükleniyor…