Bizde etnik unsurlar din bağıyla bağlıdır. Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşların sorunu, Türk kökenli vatandaşlar kadardır.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#kürt sorunu
Ülkemde birçok sorunlar var. Doğu sorunu, Güneydoğu sorunu, Kürt vatandaşların kendine ait sorunları vardır. Hangi etnik unsurdan olursa olsun, Türk, Kürt, Çerkes, Laz, Arnavut, Boşnak, ki biz buna alt kimlik diyoruz, üst kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.
"Kürt sorunu ne olacak?" diyenlere diyorum ki, herkesten önce benim sorunumdur.
Her soruna illa ki bir ad koymak gerekiyorsa, Kürt sorunu... Adına ister "kökeni Kürt vatandaşlarımızın toplumsal talepleri" deyin, ister "Güneydoğu sorunu" deyin, isterseniz "Kürt sorunu" deyin... Sorunlar, anayasal düzende, demokratik cumhuriyet sistemi içinde ve daha çok demokratikleşme yoluyla çözülmeli.
Türkiye'de Kürt sorunu yok. Sorun var diye inanacaksan sorun olur, yok dersen sorun ortadan kalkar. Böyle öngörü ile yaklaşırsan, sorunun içindesin demek. Bak, "Siirt'ten evliyim, huzurluyum" diyorum. Böyle yaklaş olaya. Kürt sorunu var dersek, bu, sanal sorunlar olarak ortaya çıkarılmıştır. Bizim için böyle bir sorun yok.
Bu anayasa ırkçıdır ama "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" diye bir anlayışı getirmiştir. Bir çatışma var anayasada. Bir taraftan bir Kürt'ün kalkıp da Türk aleyhine konuşmasını suç unsuru telakki ediyor ama bir Kürt'ün aleyhine konuştuğun zaman onu alkışlıyor. Ee bu mantık çelişkidir. Üstünlük ancak Hakk'a olan yakınlıkla ölçülür.
Sonuçta Başbakan'ın açıklamaları ortada, müzakereden bahsediyor. Başbakan barıştan bahsediyor bazen. Zaman zaman bunu dile getiriyor. Olumlu bir tavır çıkabilir diye düşünüyorum. Onlar da şu gerçeğin farkındalar. Türkiye'de bir sorun var. Bu sorun Kürt sorunudur. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'nin demokratikleşme alanında ilerleyemeyeceği ortadadır. Bu konunun çözümü noktasında AKP derin düşünmeli, gerçekleri görmeli ve buna göre de tavır sergilemeli. Cemil Çiçek'in her konuda tavrının olumlu olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen bu konuda da olumlu tavır sergileyecektir ama önemli olan AKP Hükümetinin, Başbakan'ın tavrıdır. Ümit ediyorum ki bu konuda olumlu bir şey gelişir.
Nerede ve hangi koşullarda yaşıyor olurlarsa olsunlar Kürtlere tek bir lider ve tek bir yönetim modeli önermek, gerçeği fazlaca zorlamaktan ve Kürtler arasındaki güvensizliği arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Kürt sorunu bir eşitsizlik sorunudur. Kimlik inkârıyla ortaya çıkan bir sorundur. CHP zihniyetinin yaratmak istediği bir sorundur. AKP iktidarı döneminde bu sorun ne ölçüde var? 1 Kürt halkının varlığı inkâr edilmiyor. 2 dili inkâr edilmiyor. Üniversitede Kürt dilini öğretecek öğretmenler yetiştiriliyor bugün. Kürt halkının haklı taleplerine baktığımızda anadil sorunu dışında hangi sorunu bırakmışız? Biz Kürt sorununu çözdüğümüz için PKK'nın hiddetine ve şiddetine maruz kalıyoruz.
Benim ailem Kafkas cephesinde 70'in üzerinde şehit vermiş bir aile. Ben Kürt'üm ama bir MHP'linin nefret ettiğinden daha çok PKK ve DTP'den nefret ediyorum. Bizim köy Ardahan'ın bir köyü. Köyümüz çok sefer PKK baskınına uğramıştır. Birçok yakınımı yol taramalarında kaybettim. DTP bizden oy alamaz.
Devlet bütün bir halka terörist muamelesi yapıyor. Ama şuna şahidim, Kürtler kesinlikle şiddet istemiyor. (...) Demokratikleşme adımları atılmazsa, Türkiye'yi PKK'dan çok büyük tehlikeler bekliyor. Türkiye, PKK'nın ve diğer Kürt örgütlerinin aysbergin görünen yüzü olduğunu bilmeli. Çok ciddi, ağır bir Kürt sorunu var Türkiye'de. PKK'yı çözsen bile Kürt sorunu çözülmez. Yarın PKK'dan yüz kat daha radikal, daha güçlü, daha kitlesel başka hareketler çıkar. Bu kesin.
Ben Kürtlerden, Türklerden, kimden gelirse gelsin anti-demokratik ve totaliter anlayışlara, girişimlere, ilişkilere karşıyım. Şiddet yanlısı değilim, sevmiyorum ve şiddetin Kürtlere hiçbir yararı olmayacağını düşünüyorum.
Türkiye'nin, Kürt sorununu uygar ve demokratik yöntemlerle çözmediği sürece hep güçsüz, dengesiz ve anti-demokratik olacağı artık iyice anlaşılmıştır. Türkiye'nin Kürtlere tüm haklarını eksiksizce vermesi bir zorunluluktur. Bu, uygar ve demokratik bir ülke ve uygarlıklar diyaloğunun saygın bir tarafı olmanın ilk koşuludur.
Türkiye'deki gelişmeler bana umut veriyor. Rotasını çizdi ve geri dönüşü mümkün olmayan, doğru bir yola girdi. Bu, uygarlaşma ve demokratikleşme yoludur. Türkiye bu süreçte Kürt sorununu da çözecek. Kürt sorununun çözülmesi Türkiye'yi daha da güçlendirir.
19/20 yüzyılın koçbaşı Ermeni Sorunu, 20/21. yüzyılın koçbaşı ise malum Kürt Sorunu oldu. Aman yanılmayın! Burada Ermeni veya Kürt kelimeleri sadece birer teferruattır. Ne geçen yüzyıl Ermenileri umursayan vardı, ne de şimdi dünyanın Kürtleri umursadığı vardır. Biz Türk-Kürt-Ermeni birbirimizi kollamazsak, olacağı tarihten bellidir.
Neymiş efendim, 3 tane harf geliyormuş alfabeye. W, q, x geliyormuş. Ben merak ediyorum, ya bu Başbakan tuvalete hiç gitmedi mi? Tuvaletlerin kapısında 'w' yazar zaten. Televizyon seyretmiyor mu, açsın 'Show' televizyonu var. Yani bu yeni geldi, yeni bir demokrasi, yok bunlar. Demokrasi farklı bir şeydir. Demokrasi milletin oyunun parlamentoya tam anlamıyla yansıdığı rejimin adıdır.
Kürt sorunu, adalet, gelir dağılımı, yüzlerce temel sorunumuz var. Ama bence en önemlisi, bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyorsak, birinci sırada Kürt sorunu var. Herkes elini taşın altına koyacak, ezilecek o eller. Elimden geleni yapıyorum ama bunu yaptığım için kendimi ayrıcalıklı biri gibi görmüyorum. Böyle yapılması gerekiyor.
1915’in 24 Nisan günü, Osmanlı devletinin kendi Ermeni vatandaşlarıyla ilgili olarak kepaze sayfalar yazmaya başladığını da yeni yeni öğrenmeye başladık. Birinin haklı deyişiyle: “Ermeniler bu topraklarda öldürüldüklerini, Kürtler de yaşadıklarını kanıtlamaya çalıştılar.” Ne oldu? Gerçekler saklanabildi mi? Hayır...
Mesela Kürt sorununda çok önemli mesafeler kat edildi. Kürdoloji enstitülerinin kurulması, Kürtçe propagandanın serbest bırakılması, cezaevinde Kürtçe yasağının kalkması Kürtler için çok önemliydi. Bugün devletin okullarında Kürtçe seçmeli dersin veriliyor olması devrim niteliğinde bir değişikliktir.
Kürtlerin talepleri ne dediğimizde beş yıl önce biz 20 madde sıralıyorduysak, bugün bu listenin 15 maddesi çözüldü aslında. AK Parti, Kürt sorununun çözümü için şiddet dışında bütün yöntemleri denedi. Kültürel haklar çerçevesinde sorunu çözmeye çalıştı ama... Kürtler, bu ülkede bugüne kadar hiçbir siyasi iktidarın yapmadığını yapan, tanımadığı hakları tanıyan AK Parti’ye çok kızgınlar. Kürtler, hiçbir iktidara olmadıkları kadar AK Parti’ye kızgınlar!
AK Parti’nin varoluş sebebi neydi? AK Parti, Türkiye’nin bugüne dek çözülemeyen sorunlarını çözmeye talip oldu. Türkiye’nin çözülemeyen sorunları nedir? Kıbrıs’tır, Ermeni sorunudur, Alevi sorunudur, Kürt sorunudur ve Türkiye’nin ekonomik olarak hak ettiği yerdir. Ekonomide yapılması gerekenler ciddi olarak başarıldı. Sosyal ve ekonomik çok ciddi reformlar yapıldı ve Türkiye dünyanın gıptayla izlediği bir ülke oldu.
Bence, böylesi bir açılımın başarıya ulaşması için, Türkiye'nin Kürt milliyetçilerini PKK'dan ayırmanın bir yolunu bulmasında gerekiyor. Bunun için de DTP ile ilişkiler geliştirilmeli. Bazı DTP üyeleri PKK ile yakından ilişkiliyken, bazıları değil. Türkiye devleti, PKK dışındaki Kürt örgütlerin var olabilecekleri bir alan yaratmalı. 1993 ile bugünün farkı belki de burada yatıyor. Şimdi PKK dışında bir Kürt örgütünün çıkma olasılığı daha güçlü.