#kimlik

Bülent Bey'i, Bülent Hanım'ı karıştırmayın.

Bu dönemde çıksaydım Erol Evgin olamazdım.

Evrensel insan olmak demek, kendi öz kimlik ve değerlerini yadsımak değil, tam tersine bu değerlerden yola çıkarak bütünsel evrensel bir boyuta ulaşmak anlamına gelir. Evrensel insan, çok yönlü insandır; psikolojiden felsefeye, sanata edebiyata, birçok alanda öğrenir. Kafası açıktır, dogmatik değildir ve araştırmacıdır. O öğrendikçe bildiğini değil, daha çok bilmediğini düşünür ve bilginin sınırsız olduğunun farkındadır.

Ben Ernesto'ydum sadece Ernesto, sizde sadece bir şey olarak var olursunuz. Che olmayı kendim istedim, sizde inanırsanız olursunuz, inanırsanız.

Yoksula gülmedim, zenginliğe özenmedim, faşistleri sevmedim, ezilenleri dövmedim, ben devrimci doğdum, devrimci öleceğim!

Dürüstlük basitçe kişinin kendi kimliğini ihlal etmemesi anlamına gelir.

Eğer ben sahip olduklarım isem ve sahip olduklarımı kaybettiysem kimim ben?

Bir programın jeneriği o programın ruhunu yansıtır. Zaten bir jenerik programın karakteristik özelliği oldu mu, onu değiştirmek zor.

Ben kimseyim! Sen kimsin? Sen de hiç kimse misin?

El feneriyle dışarıdayım, kendimi arıyorum.

Zamanla herkes, kendisi için var olma gereksinimini duyar.

İnsan, sadece toplum halinde yaşadığı için insandır.

Kızlar kendilerini sıfat olarak değil, isimler olarak görürlerdi.

Yabancı, isminin bir ya da birçok bölümü gölgede kalan insandır.

Katillerimin yüzlerini seçemiyorum; isimlerindense geride harfler kalacak sadece.

Tek bir tutkusu vardı: Tüm yaşamı boyunca; gerçekte ne ise, o olarak kalmak; kendi kişiliğini salt bir ay, ya da bir yıl süreyle değil, ama ömrünün sonuna dek yitirmemek.

Aslında kayıp değiliz; kendimizi başkalarında arayanlarız...

Aslında kayıp değiliz kendimizi başkalarında arayanız...

Geçmiş size bir kimlik verir ve gelecek size bir kurtuluş vadeder. Her ikisi de illüzyondur.

Yurt dışına sık çıkanlar ya da yurt dışında yaşayanlar zaten bilir. Artık ‘yurt dışında Türkler’ dendiğinde ilk akla gelen Gülen cemaati mensupları.

Muammer kardeşim... Ben Ebulfez Aliyev olarak meydanlara çıktım ancak mücadele arkadaşlarım ve Halk Cephesine destek verenler soyadımın değişmesini istediler. Öncelikle yanlış anlamalara neden olan bir durumu aydınlatmak istiyorum. Benim asıl adım Ebulfez Kadir Güloğlu Aliyev'dir. Aliyev soyadı Rusçadan gelme olduğu için cephe arkadaşlarım halkımızın isteğiyle 'Elçibey' olarak değişmesini kararlaştırdılar. Bu durum ilk günlerde karışıklığa meydan verdi ve Ebulfez Aliyev ile Ebulfez Elçibey iki ayrı kişi olarak zannedildi. Galiba Türkiye'de de öyle anlayanlar olmuş. Elçibey ile Aliyev ayrı kişiler değil, ikisi de benim. Bunu öyle yazın ki bu karışıklık ortadan kalksın. Halk Cephesi de her yerde bunu bu şekilde yayıyor.

Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez.

Fedaiyim ben. Yani bana kim olduğumu sorsanız, ben o Türk devriminin, 1800'lerin sonlarından gelen Namık Kemaller zincirinin, fedailer geleneğinin son temsilcisiyim.

Ama ben toprak değil, insan kurduyum!