#keşif

Newton'dan yirminci yüzyılın devrimci keşiflerine kadar kaydettiğimiz ilerlemelerin çoğu, gösterişli bir şekilde kesin kuramlar öngörülerin deneylerce doğrulanması şeklinde ortaya çıkmıştır. Ama 1980'lerin ortalarından bu yana, kendi başarımızın kurbanı olduk. Kavrayışımızın sınırlarını durmak bilmeksizin daha ötelere itmesiyle kuramlarımız, çağdaş teknolojimizin erişemediği alanlara girdiler.

Eğer Einstein genel göreliliğin özgün denklemlerine güvenmiş olsaydı, evrenin genişlemekte olduğunu, gözlemsel olarak keşfedilmesinden on yıldan daha uzun bir zaman önce kuramsal olarak bulmuş olacaktı. Elbette bu, tüm zamanların en büyük keşiflerinden biri -hatta en büyük keşfi- olabilirdi. Hubble'ın elde ettiği sonuçları öğrendikten sonra Einstein, kozmolojik sabiti düşündüğü gün pişman oldu ve bu sabiti genel görelilik denklemlerinden çıkardı. Herkesin bu hazin olayı unutmasını diledi ve on yıllar boyunca herkes unuttu da.

Çok geç değildir henüz yeni bir dünya aramak için. Hamle yapın, ve iyi oturarak düzenle vurup ortadan kaldırın Seslenen kırışıklıklarını alnın; devam ettirmektir çünkü benim amacım Ölünceye kadar yelken açmayı ötesine gün batımının, Ve bütün batı yıldızlarının yıkandıkları yerlerin. Belki de körfezler bizi yıkayıp temizleyeceklerdir: Belki de Mutlu Adalara dokunacağız, Ve ünlü Aşil’i göreceğiz, tanımış olduğumuz. Çok şey alındı, fakat çoğu hâla olduğu yerde durur; ve Şimdi biz eski günlerde yeryüzünü ve gökyüzünü yerinden oynatmış olan O güç olmasak bile; Biz yine de biziz, biz; Hepsi aynı mizaçta bir parçadan oluşan yiğit yürekleriz, Zamanla ve kaderle yıpranmış, fakat iradesi kuvvetli Çabalamak, araştırmak, bulmak, ve teslim alınmamak için.

En büyük icatlar, en büyük keşifler, bilimlere en derin bir şekilde yenilikler getiren çalışmalar ve uygarlığın en görkemli anıtları, maddi kâr peşinde koşmanın dünyaya ve insanlığa getirdiği hediyeler değildir. Tam tersine, bütün bunlar sahiplerinin maddi mutlulukta gözlerinin olmayışından kaynaklanmaktadır.

Liste
Yükleniyor…