#karakter

Sinema bana ortaya bir mesele koyma, hayat hakkında anlatılması da biraz zor, belki genel anlamda çok kabul edilmeyen, ideolojik ve kabul görmüş egemen algıların dışında, bir şeyler yapma fırsat ve özgürlüğü veriyor. Bunun için sinema yapıyorum. Ve sinemanın benim için en değerli, mucizevi yanı da bu. Ortaya bir mesele koyup, bir şeyler anlatabilmek için bir anlamda, yol olarak karakter ve öykü yazıyorum. Belirli bir şeyi anlatmak çok da bana göre bir şey değil. Ki yeterince anlatılıyor. Zulümler, sınıfsal konular vs sinemada yeterince anlatılıyor. Ben de belki bunların arkasında olabilecek, daha muğlâk, daha benim de anlayamadığım şeyleri anlatmaya çalışıyorum. Bir tür anlama çabası gibi...

Eski Ahit'in Tanrısı tartışmasız tüm kurgunun en tatsız karakteridir: kıskanç ve onunla gurur duymak; küçük, adaletsiz, affetmez kontrol-ucube; kindar, kana susamış bir etnik temizleyici; Misoginistik, homofobik, ırkçı, infantisidal, soykırım, filicidal, haşere, megalomanyak, sadomazoşist, kaprisli olarak kötü niyetli kabadayı.

Ben çok giden biriyim. Ben her zaman mutluyum, hep gülümsüyor insanlardan biri değilim. Başkasının biri bana anlatılan, bunlar yüzünde kocaman bir gülümseme ile kıvırcık saçlı çocuk söyleyebilirim. Herkesin ile geçiniyor.

Liste
Yükleniyor…