#kaos

Yunus içine döndü umut, dışına baktı kaos var... Demir atmak istediğim ıslak limanlarda lodos var. Fokurdayan suda kaynayan kıskaçlar; kaynar kazanda ıslık çalıp duran ıstakozlar. Öyle güçlü sesim var ama, kâlpsiz kulağı kulaksız. Canımı ölümlerden çekip almaya bu güç yetersiz... Dinsin ateş arsız,yanık içim alevsiz. Gördüklerim doğruysa, bu çekip gidiş vedâsız... Benimle yaşlandılar ama benden önce ölü anılarım. Şu sudan kabarcıklar, ölüm tanıklarım. Yok ki topum tankım. Ardımdan kaynar, su döker kepçeler; yanar her yer, her yerim. Hepsi gâyet farkındalar, ruhum ölüme dalar. Dalan dalıp gider; dalını terk eder yaprak, ölür. Sesim artık gidercesine güçsüz. Sirenlerim bağırmaktan âciz. Ateşle taciz.

Savaşın toz dumanında yuvarlanan adam; can çekişen arkadaşının kanıyla kanı karışmakta, Beklerken leş kargalarına yem olma sırasını. Evet, her kişide tüm dünya sızlanmakta. Hepsi ıstırap için doğmuş, birbirini yok etmekte. Peki, bu korkunç kaos ne için? Her birimizin acısı hepimize mutluluk mu dersin! Ne kutsanacak dünya, öyleyse!!!

Yunus içine döndü umut, dışına baktı kaos var... Demir atmak istediğim ıslak limanlarda lodos var. Fokurdayan suda kaynayan kıskaçlar; kaynar kazanda ıslık çalıp duran ıstakozlar. Öyle güçlü sesim var ama, kâlpsiz kulağı kulaksız. Canımı ölümlerden çekip almaya bu güç yetersiz... Dinsin ateş arsız,yanık içim alevsiz. Gördüklerim doğruysa, bu çekip gidiş vedâsız... Benimle yaşlandılar ama benden önce ölü anılarım. Şu sudan kabarcıklar, ölüm tanıklarım. Yok ki topum tankım. Ardımdan kaynar, su döker kepçeler; yanar her yer, her yerim. Hepsi gâyet farkındalar, ruhum ölüme dalar. Dalan dalıp gider; dalını terk eder yaprak, ölür. Sesim artık gidercesine güçsüz. Sirenlerim bağırmaktan âciz. Ateşle taciz.

Kaostan / sanata / Bir yol izledim / Arzu at / Depresyon araba / Yelken açtım kuğu gibi / Bir kaya gibi battım / Ama zaman çoktan geçti / Geride kaldı gülünçlüklerim / Sayfam çok beyazdı / Mürekkebim çok sulu / Gün yazıya dökemedi / Gecenin çiziktirdiklerini

Onun için, bu bağlamda suyu yokuşa sürmeye başlasak bir an önce çok iyi olur. Kendimizi hiç ağırdan satamıyoruz! Böyle bir dış politika olabilir mi? Türkiye'yi dünya terörizminin barınma alanı yapan bir dış politika ile Türkiye çok büyük bir kaosa sürüklenmektedir. Kendi içerisindeki terör, Kürt, Kıbrıs, sanal ekonomi, yargı, başkalaşım, devleti tamamen ele geçiren cemaatler sorunları ile Türkiye, tam çıktım derken bir anda düşer ve batar. Sonucunda da, biraz daha gecikilirse kurtaracak ne halk, ne de ülke kalmayacaktır. Bütün dünya hayretle bizi izliyor! Bir ülke nasıl bu şekilde intihar eder diye! Her şey yalan, göz boyama, şov, günü kurtarma doğrultusunda planlanmıştır. Fark edenlere ortaçağlarda bile görülmeyen boyutlarda bir komplo mevcuttur.

İnsanın üç zamanlı bir canlı olmasından nefret ediyorum. Aynı anda geri, park ve ileriye takılmış otomatik vitesli bir arabanın motoru ne gürültü çıkarabilirse, bin katını ben her saniye aklımda duyuyorum.

Liste
Yükleniyor…