Anne olarak görülmek hep devam ediyor, bu kadar farklı durumlara girip de hep aynı şekilde görülmeye devam etmek ilgimi çekiyor.
- Henüz kategori yok.
-
Yer Çekimi Sırları: Hangi Şartlarda Tartıda Daha Az Çı…09.11.2025
-
Lewandowski ve Szczęsny İlk Onbirde: Barcelona, Celta …09.11.2025
-
Real Madrid, Rayo Vallecano Deplasmanında Berabere Kal…09.11.2025
-
A Milli Takım'da Dünya Kupası Elemeleri Öncesi Son Vir…09.11.2025
-
Benfica, Casa Pia Karşısında Kritik Mücadelede: Kadrod…09.11.2025
-
Lyon-PSG Dev Karşılaşması Öncesi Son Durum: Takım Habe…09.11.2025
-
Serie A'da Zirve Mücadelesi: Inter-Lazio Maçı Öncesi S…09.11.2025
-
Celta Vigo - Barcelona Maç Önü: Balaídos'taki Zorlu He…09.11.2025
-
Celta Vigo - Barcelona Maçı: La Liga 12. Hafta Kritik …09.11.2025
-
Barcelona, Celta Deplasmanında Zirve Takibini Sürdürme…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#kadın
Kadın olmaktan utanmıyorum, yazar olmakla da iftihar ediyorum. O unvan benim yegane servetim, biricik iftiharım ve ekmeğimdir.
İnsanların hepsi eşit doğar. Herhalde ben de doğduğum zaman, benim de namusum vardı. Benim namusumu kim mahvetti?
Dolayısıyla kadınla ilgili ayrı bir dünya olmamalı. Ayrı bir sorun, ayrı bir gelecek ayrı bir geçmişi yok kadının. Bu anlamda hiçbir zaman feminizmi anlamadım.
Erkekler sadece kendileri için yaşar; oysa kadınlar bütün bir hayattan sorumludur.
Sadece erkek değildir kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyor.
Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş tek gelecektir. Birçok kadın ya evlidir, ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir ya da evli olmadığı için acı çekiyordur.
Erkeğin yaşantısı akılsaldır, ama bir takım boşlukları vardır; kadınınkiyse, kendi sınırları içinde, karanlık ama doludur, tamdır. Bu doluluk ona belli bir ağırlık verir; ilişkilerinde, kadın erkeği hafif bulur: diktatörlerin, generallerin, yargıçların, memurların, yasaların, soyut ilkelerin hafifliği vardır erkekte.
Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra uçamıyor diye yakınıyoruz.
Kadını gebe bırakan erkekler olmasına rağmen sorumluluk almaya yanaşmaz ve onu bu sorunla baş başa bırakır, üstelik yargılar ve sorgularlar.
Evliliğin, bir erkeğin hayatını kısıtladığı çoğu zaman doğrudur... Ama kadınınkini sona erdirir.
Otuz yılımı kadın psikolojisini incelemeye ayırmama karşın hala şu büyük sorunun yanıtını bulamadım: “Peki ama şu kadınlar gerçekten ne istiyorlar?”
Aslında bütün sorunların odak noktasında kadınlar ve erkekler kurban olarak birlikte varlar.Çünkü biz kadın ve erkek olarak bir toplumun içine doğuyoruz o toplumda egemen olan kültür ideolojik kalıpları bize empoze ediyor.Biz aslında doğduktan sonra kadın oluyoruz erkek oluyoruz.