#kadın hakları

Kadın özgürlüğü ve haklarını hukukun gücü ile dayatacağım ve din adına eril kültür tarafından açmaza düşürülmüş bir halkın demokrasisini beklemeyeceğim. Orijinali: .سأفرض حرية المرأة وحقوقها بقوة القانون .. لن أنتظر ديمقراطية شعب من المنخدعين بالثقافة الذكورية باسم الدين

150 yıl önce köleliğin biteceğini savunsaydın saçmaladığını söylerlerdi. 100 yıl önce kadınların oy verme hakkının olduğunu söylediğinde sana gülerlerdi. 50 yıl önce Afrika kökenli Amerikalıların kanunlar önünde eşit haklara sahip olması fikrine itiraz ederlerdi. 25 yıl önce eşcinsel haklarını savunduğunda sana sapık derlerdi. Bugün de hayvan köleliğinin sona ereceğini iddia ettiğimizde bize gülüyorlar, ama bir gün gülemeyecekler.

İnsan hakları, kadın hakları ve cins eşitliği bakımından, ezilen halkların, Kürt halkının ve DAİŞ'e karşı Şengal ve Rojava'da savaşan kadınların özgürlük mücadelesi bakımından daha fazlasını yapmam gerektiğini gösteriyor. Türkiye'de cezaevlerinde işkence gören kadınlar için, özgürlük mücadelesinde hayatını ortaya koyan kadınlar için bu yolda yürümeye devam etmemiz gerektiğini gösteriyor. Birlikte bu yolda yürüyeceğiz.

Sonra nasıl tarih okumuş bu? Osmanlı padişahlığı devri yalancı şahitli, rüşvetçi kadı mahkemeleri ile dolup taşardı. Her mahkemenin kapısı karşısında bir yalancı şahit kahvesi vardı. O devrin şeyhülislamları ve müftüleri değil midir ki İngilizlere kulluk ederek Anadolu'da vatanı kurtarmak için savaşan cihatçıları fetva ile "tekfir" etmişlerdir. Nasıl cumhuriyet memurudur bu ki cumhuriyete karşı padişahlık devrini ileri sürer? Nasıl cumhuriyet memurudur bu ki Anayasa korurluğu altındaki Medeni Kanun'un erkekle eşit kıldığı, açtığı ve her mesleğe serbest bıraktığı Türk kadınına hakaret eder? Nasıl din adamıdır bu ki dini, en kötü politikacılık yolunda "kirletmeye" cesaret eder?

Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. İkincisi, hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalı, istemediği sürece çocuk yapmamalı, tanrının, devletin, kocasının, ailesinin kulu olmaya karşı çıkmalıdır. Bu da hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek olur.

13 yaşındayken ebeveynlerime artık Tanrı'ya inanmadığımı söyledim. Ateist olmak istiyordum çünkü dinin toplumsal ibadetleri düzenleyen bir yapı olması gerektiğine inanmıştım; kadın haklarını belirleyecek bir oluşum değil.

Liste
Yükleniyor…