Savaşın bir gününü görseydiniz, bir diğerini görmemek için Tanrı'ya yalvarırdınız.
- Henüz kategori yok.
-
Uzak Şehir 37. Bölüm: Alya ve Cihan'ın Aşkı Fırtınalar…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Uzmanla…10.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul Arayışında 'Daraltılmı…10.11.2025
-
Burgos FC ile CD Castellón Karşı Karşıya: LaLiga Hyper…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da Yerin Altı Sallandı: 4.9 Büyüklü…10.11.2025
-
Tom Hardy'nin Başarılı Performansları ile İzleyicileri…10.11.2025
-
ABD ve Suriye Arasında Tarihi Zirve: Sezar Yaptırımlar…10.11.2025
-
Uzak Şehir 37. Bölüm Fragmanı Yayınlandı: Alya ve Ciha…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.9 Büyüklüğünde Deprem: İzmir v…10.11.2025
-
Güney Florida'da Salı Sabahı Keskin Soğuklar Gözlenecek10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#insanlık
Daha ileride, iyi insanlar olağan şeylerden sayılacak. Ve biraz daha zaman geçince, başka türlü insanlara zaten rastlanılmayacak, çünkü bütün insanlar iyi ve dürüst olacak. O zaman, yaşamak çok kolay ve iyi bir şey olacak.
İnsanlar hayvanlara benzerlerdi. Erkek kadının güzelliğini takdir etmeye başlayınca, hayvan olmaktan çıkmıştır.
İnsanlık en büyük felaketlerden sonra hep en iyiyi bulmuştur. Şimdi yine bulacaktır.
Uykusuz gecelerin getirdiği çocuklar Her zaman mavi değil bu gökyüzü bu deniz Buruşmuş çarşafların üzerinde size acı bir dünya hazırlıyor anneniz Kapanmış kapılardan geri dönüp çaresiz Hayatın rüzgârında savrulup durursunuz İnsanlığın kuruş kuruş satıldığı bu devirde doğmayın ne olursunuz...!!!?
Vur dediler… Durdu!.. Namlusunu indirdi yere... Nefret kalbini yakıyordu... Döndü, baktı “Vur” diyenlere, gözünde şimşek çakıyordu...
Toprağımdan beslenenler, Sularımdan içenler, Nefes alıp verenler, Ben ananız yaşlı dünyanız, Duyun beni, duyun beni.
Bizim kuşak ninnilerle yaşlandı. İnsan gibi insanca yaşayamamanın sebebine uyanamadan çekip gideceğiz ne yazık ki.
Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim. Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.
Kadınlar yolda, bürüklerinin içine dolanmış, yalnız tek gözleri açık, öyle geziyorlar. Bu denli kapandıkları da yetmezmiş gibi, uzaktan bir erkeğin geldiğini gördüler mi, daha elli adım ara varken hemen önlerini duvara dönüp, erkek elli adım geçesiye, sırtları dönük oturup bekliyorlar. Onları böyle görmek, insanı insanlığından utandırıyor.
İnsanlık hayatının dinle başladığı ve başlangıçta din var olduğu, mukaddes kitaplar kadar felsefe ve ilmin de bize öğrettiği bir hakikattir. Geçmişte olduğu gibi, bugün de, ilimsiz, sanatsız, felsefesiz insan cemiyetleri vardır, fakat hiçbir zaman dinsiz bir cemiyet mevcut olmamıştır.
İnsaniyet, adalet ve hak sözleri Avrupa’nın yalnız ağzında dolaşıyor. İcraatı ise zulüm ile, kin ile, behimiyet (hayvanlık) ile karışıktır!
Yasaları taşlar ve mermerler üstüne değil, bütün insanların, hatta bu yasaları unutan köle ile yadsıyan zorba da dahil olmak üzere, bütün insanların yüreğinde yazılı bulunan sonsuz adaletin egemenliğidir.
Yarın seni mezara taşıyacaklar; ve çok yakında kardeşlerin, diğer halklar, ardından gelecek. İşte o zaman insan alemi gömülmüş olacaktır.
Vahşetten insanca bir hayata giden bir evrensel tarih yoktur, ama sapandan megaton bombaya ulaşan bir tarihin olduğu söylenebilir.
İnsanlar tavşan değildir, ilerlemenin ölçüsüdür; işi kendimizin düzenlemesi gerekiyor. Dünya nüfusu tehdit edici bir biçimde artıyor.
Gayet geniş ve münbit arazileri çopçorak ve tenha bıraktıkları halde, insanların bir karış yer için böyle dehşetle boğaz boğaza gelmeleri ne kadar akla yakın olursa olsun, bence bunun kadar insanların deliliğini ifade eden hiçbir şey yoktur.
Bir insanı barbarlığa mahkûm ettiklerinde, onun her an acımasız bir canavar olarak karşılarına çıkabileceğini de göze alıyorlar demektir.