#ifade

Ben, ülkücülük tuzağına düşmüş acizlerin bile Türk kelimesinden kurtulmak istedikleri bir dönemde sarahaten "Kalın Türk" deyiverdim. O tarihte bu söz, Türkiye'nin modernlik macerası boyunca ekmeğini solcu ve sağcı hayal perdesinden yiyen eyyamcı taifesi ağzından sadır olamayacak bir ifade idi.

Ne çaldığınız değil nasıl çaldığınız önemlidir. Bahsettiğimiz arabeskmiş, popmuş, türküymüş falan bunların özünde anlattığı şeyler aynı insanların aynı duyguları. Sadece onları çalma ve icra etme biçimleri farklı.

Her gözyaşının ayrı bir anlamı vardı. Her damlanın hangi zamanda, hangi mekânda, hangi kişiyle paylaşıldığı önemliydi. Gözyaşları ne kadar çok şeye tercümanlık yapıyordu! Damladığı, süzüldüğü, aktığı veya kana dönüştüğü zaman, hep ayrı manaları vardı. Gözyaşları gizli duyguları açığa vuran mektuplar gibiydi.

O kadar çok tanımı var ki şiirin. Neredeyse herkes için farklı bir anlamı, farklı bir duruşu var. Yine de insanın kalbinden geçenleri, içinden geldiği gibi ortalığa dökmesi diye bir tanım getirebiliriz belki.. Benim içinse şiir, kendimi ifade etme yöntemi. Bir çeşit konuşma. Ya da hatıralara uğrama metodu. Hayatın koridorlarında savrulup giderken , "bir dakika ben de buradayım" diyebilmektir diye düşünüyorum.

Liste
Yükleniyor…