- Henüz kategori yok.
-
Golden State Warriors, Sakatlıklarla Boğuşan Indiana P…10.11.2025
-
İspanya Liglerinde Çifte Heyecan: Barcelona Basketbold…10.11.2025
-
Sahtekarlar Dizisinde Beklenmedik Gelişmeler: Asya ve …10.11.2025
-
Japonya'da 6.8 Büyüklüğündeki Deprem Sonrası Tsunami U…10.11.2025
-
İstanbul'da Hissedilen Sarsıntı: Balıkesir'deki Deprem…10.11.2025
-
Thunder'dan Galibiyet Serisi ve Yaklaşan Grizzlies Maç…10.11.2025
-
YouTube TV ve Disney Arasındaki Kanal Anlaşmazlığı Dev…10.11.2025
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#huzur
Aile, zihinlerin bir araya geldiği bir yerdir. Eğer zihinler birbirlerini severlerse ev bir çiçek bahçesi kadar güzel olur. Ama zihinler birbirleriyle uyum içinde olmazlarsa, bahçeyi darmadağın edecek bir fırtına oluşur.
Evimize girerken, karanlık ufkun üstünde yeşilimsi gündoğumu kendini göstermeye başlıyor. Isıtılmış ve çekidüzen verilmiş evin güzel kokusu bizi sarıp sarmalıyor. Işıkları yakmıyoruz. Perdelerin gümüşsü desenini, uzaktaki bir sokak lambası karşı duvara yansıtıyor. Giysilerimi çıkarmadan yatağın üzerine oturuyor, Eliza’nın elini sessizce elime alıp bir süre tutuyorum.
Ve derin ve gecikmiş gece her şeye hakim oluyor. Saatler geçiyor. Sıcacık alnımı cama dayamış olan ben, hissediyorum ve biliyorum: Bundan böyle bana hiçbir şeyin zararı dokunamaz, huzurlu bir liman buldum. Önümde mutluluk ve keyif dolu upuzun yıllar var. Neşeli güzel yıllar sonu gelmeyen bir matematiksel dizi halinde sıralanıyor önümde. Son birkaç yüzeysel ve yumuşak iç çekiş göğsümü mutlulukla dolduruyor. Soluk almaktan vazgeçiyorum. Günün birinde ölümün beni kucaklayacağını biliyorum, bütün yaşamı kucakladığı gibi, cömertlikle ve iyilikle kasabanın süslü güzel mezarlığının yeşillikleri arasında, doygunlukla yatacağım. Karım –dulların taktığı peçenin arkasından ne kadar da güzel görünecek- burada tadını çıkardığımız o dingin sabahlarda bana çiçekler getirecek.
İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.
Halimiz gerçekten mutluluk verici olsaydı, kendimizi onun hakkında düşünmekten alıkoyma gereği duymazdık.
Evde bol vakit geçiren, çarşıya pazara çıkıp esnafla muhabbet eden, hırka ve terlikle balkonda oturan emeklilere özeniyorum ben!
Türklerim, alay beğlerim, alay milletim! Kazanıp il tuttuğum bu yerden, kağanından, beğlerinden, suyundan, toprağından ayrılmazsan, iyilik göreceksin. Evinde oturacak, dertsiz olacaksın. Sözlerimde yanlış var mı?
Geçmiş, insanda bir bölünme yarattı. Her insanın içinde sürekli devam eden bir sivil savaş vardır. Eğer huzurlu hissetmiyorsan, bunun sebebi kişisel değildir. Hastalık toplumsaldır.
Yastık diye başını ateşe dayayan, yatak diye yılanların üzerine yatan bir adam, emniyet ettiği bir dostundan, düşmanlık sezen bir adamdan daha rahat uyur.
İnsanların düşünceleri çoğunlukla kendilerini huzurlu kılacak tarzda kurulmuştur. Çoğu insan için doğruluk ikincil bir öneme sahiptir.
Dünyada dogmayı yönetimine esas alan hiçbir huzurlu ve ahlakı değerleri yüksek ülke bilinmemektedir.
Dünyanın neresinde olursa olsun, bir siyasetçi sürekli dinden ya da ırktan, ırkçı milliyetçilikten dem vuruyorsa orada insanların huzura kavuşması söz konusu olmamıştır; olmayacaktır da.
İnsan ancak içerisinde bulunduğu yaşam şartlarını kabul ettiği zaman mutluluğa ulaşabilir.
Eğer başkaları beni rahatsız etmiyorsa onları rahatsız etme gibi bir alışkanlığım yok. Böylesi daha iyi!
Merhamet dairesini yaşayan bütün varlıkları kapsayacak denli geliştirene dek İnsanoğlu huzur bulamayacaktır.
Zihin bir kere tüm korku ve umutları bütün çıplaklığıyla görünce, düşünceden öte bir farkındalık haliyle huzuru kendi içinde bulur.