#hristiyanlık

Bu gerçeği yansıtan sadece al-Cahiz değildir; onun gibi daha niceleri aynı görüşte olmuşlardır. Kapalı bir dille anlatmak istedikleri şudur ki, şeriat verileriyle, daha doğrusu Kur’an’ı kaynak yapmak şeklinde bilim uygarlığı yaratmak mümkün değildir. Bu vesileyle şunu da eklemek gerekir ki, Emevi hükümdarları, (özellikle Muaviya) yönetim işlerinde bile Hıristiyanların tecrübelerinden yararlanmışlardır. Söylendiğine göre “..Aramı Bizans tipinde Hıristiyan kültürünün Müslüman muhitine nüfuzu bu devirde başlar ki, bu tesir karakteristik İslam medeniyetinin teşekkülünde etken olmuştur”.

Her zaman gerekli olan Mesih’in kilisesinin disiplini, Mesih tarafından getirilmiştir ve Kutsal Kitap’ta belirlenmiştir; bu nedenle gerçek ve kanuna uygun disiplin sadece bunlardan alınabilir. Başka bir zemin üzerine inşa edilen disiplin kanuni değildir ve sahtedir.

İnançlı bir Hristiyan'a karısının onu aldattığını, ya da yoğurt yerse görünmez olacağını söyleseniz o da herkes gibi bunların doğru olup olmadığını anlamak için deliller arayacak ve bunlara herkes ne kadar inanırsa o ölçüde inanacaktır. Ama aynı adama, başucunda tuttuğu kitabın, içinde yazan her türlü inanılmaz iddiayı kayıtsız şartsız kabul etmediği takdirde onu cehennem ateşinde yakacak görünmez bir tanrısal varlık tarafından yazıldığı söylenmiştir ve bu kişi göründüğü kadarıyla bunu doğrulayacak hiçbir kanıt aramamaktadır.

Bu yüzyıl Darwin'in yüzyılı olarak anılacak. O, bu gezegene gelmiş en büyük insanlardan birisidir. Hayat olgusuna din öğretmenlerinden çok daha fazla açıklık getirdi. Evrim öğretisi, en uyumlu olanın hayatta kalma öğretisi, türlerin kökeni öğretisi düşünen bütün zihinlerden ortodoks Hristiyanlıktan kalan son artıkları da temizledi. Kutsal Kitap'ın, korkunun önderliğinde cahillikle yazılan bir kitap olduğunu belirtmekle kalmadı, bunu ispatladı da.

Sosyalistler, anarşistler, nihilistler varlıklarını başka birini suçlayabilecekleri bir şeyde buldukları nispette, Hıristiyanlığa yakındırlar. Zira, Hıristiyan da kendi hastalığından, marazlı bünyesinden birini sorumlu tutarak buna daha iyi tahammül edeceğine inanır. İntikam ve kin içgüdüsü her iki durumda da tahammül vesilesi, varlığı koruma içgüdüsü olarak görünüyor.

Liste
Yükleniyor…