Zekâ elde edilen bir şey değildir, o doğuştandır, o öze aittir, o hayatın yapıtaşıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Flamengo, Sport'u Ezdi, Küme Düşürdü ve Şampiyonluk Pu…16.11.2025
-
Seda Sayan'ın Bel Daraltma İşlemi ve Safiye Soyman İti…16.11.2025
-
Turkcell'den Stratejik İş Birliği ve Kasım Ayı Kampany…16.11.2025
-
Flamengo, Eksik Kadroyla Sport Karşısında Zorlu Mücade…16.11.2025
-
İstanbul Kabataş Metro İnşaatında İskele Çöktü: Bir İş…16.11.2025
-
Cavaliers-Grizzlies Maçı Öncesi Sakatlık Raporları ve …16.11.2025
-
Romanya'dan Rusya'ya Hava Sahası İhlali Sonrası Diplom…16.11.2025
-
Şahan Gökbakar'dan Recep İvedik 8 Müjdesi: Disney Plus…16.11.2025
-
2025-2026 MEB Takvimi: Okullar 17 Kasım'da Yeniden Açı…16.11.2025
-
Jeffrey Epstein Belgeleri Yeni Tartışmaları Beraberind…16.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#hayat
Yaşam kendi içinde anlamlı değildir. Boş bir tuval gibidir. Anlamın yaşamın içinde yaratılması gerekir; anlam önceden verilmez. Sana özgürlük verilir, yaratıcılık verilir, sana yaşam verilir. Anlam yaratmak için gerekli olan her şey verilir. Anlamı oluşturan temel unsurların hepsi verilir ama anlam verilmez. Anlamı sen yaratmak zorundasın. Üzerine bir resim yap.
Unutma, kafa bir köle olarak çok güzel bir köledir. Çok işine yarar. Ama bir sahip olarak tehlikelidir ve bütün hayatını zehirler.
Sana diyorum ki hayat bir hapishane değil, o bir ceza değil. O bir ödül ve o sadece onu hak edenlere, onu kazananlara verilir. Artık keyif almak senin hakkın; şayet zevk almazsan bir günah işlemiş olacaksın. Onu güzelleştirmezsen, onu bulduğun gibi bırakırsan varoluşa karşı gelmiş olacaksın. Hayır, onu biraz daha mutlu, daha bir hoş kokulu halde bırak...
Her şeye bireysellik getir. Taklit etmek, hayatı ıskalamaktır. Taklitçi olmak nevrotik olmaktır. Bu dünyada aklı başında olmanın tek yolu, bireysel, özgün olmaktır. Kendine özgü ol.
Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. Zihnin varolmadığı anda evrenle bir olursun; evren kadar sınırsız ol.
Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece bilgisizdir. O ne dediğini bilmiyordur, o ne saçmaladığını bilmiyordur. Eğer sen bilge isen anlayacağın ilk şey şudur: Hayat anlaşılamaz.
Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil.
Ünlülük dediğin şey o kadar garip bir şey ki. Ünlü ne ünlü ne yani ? (tıh) Yani bak Türkiye ünlüsün sınır (yere eliyle hayali bir sınır çizerek) Bulgaristan ünsüzsün, (sınırdan geri çekerek ayağını (Türkiye'yi kastederek)) ünlüsün, (bir kere daha tekrar ediyor) ünsüzsün, ünlüsün. Al sana ünlülük yani.. (Alkışlamalar..)
Hayatla baş edebilmek için bir inanca ya da dine bağlanmaları gerektiğini düşünen insanlar bence korkaklık ediyorlar; aynı tavrı başka bir konuda gösterseler bu aşağılanacak bir durum olurdu. Fakat konu din olunca bu hayranlıkla karşılanıyor ama ben hangi konuda olursa olsun korkaklığa hayranlık duyamıyorum.
Her insan, özündeki acı anlamsızlığıyla bizi dipsiz kuyularda merdivensiz bırakan bu hayatı, mümkün mertebe katlanılır kılmaya çalışır. Kendi meşrebince, kendi becerisi kadar. Mükemmel bir hayat yoktur. Mükemmel, mümkünü imkânsız kılar. Mesele, hayatı mümkün kılmak. Mükemmel, insanı bozar.
İletişim, insanlar birbirini yormadan ve zorlamadan anladıklarında kıymetlidir. Gönülden, beklentisiz ve özgür olduğunda. İlle anlaşmak için değil, anlamak için insanları, insanlarla konuşup, hayatla anlaşmak için gerekli iletişim.
Ben insanların kafayı taktığı şeylere, "Amaaaan, Allah başka dert vermesin!" diyebiliyorum, aldırmıyorum. Çünkü ölüm gibi bir gerçek var bu hayatta.
Ben mum alevinde pervane gibi hep aynı odakta yazdım şiirlerimi. Ev ve her günkü yaşamalar.
Mutluluk resim gibidir… Onun tadına varabilmek için biraz uzaklaşmam gerekir! Çok yakınındaysan, her şeyi iyi göremezsin. “Ne kadar da mutluyduk” demeye “Ne kadar da mutluyuz” demekten daha fazla alışığız. Mutluluk, rakı gibidir! İçer içmez tadı anlaşılmaz. Şarkılar biraz sonra söylemeye başlanır!