- Henüz kategori yok.
-
Diyarbakır Kulp'ta Viyadük İnşaatında İskele Çökmesi: …11.11.2025
-
Katar ve Afganistan Tarihi İlk T20I Maçında Karşı Karş…11.11.2025
-
Adalet Bakanı Tunç'tan Demirtaş Kararı ve AİHM Uyum Or…11.11.2025
-
Vasco Da Gama, Rayan'ı Takımda Tutmak İçin Dev Bir Ham…11.11.2025
-
11 Kasım'da İstanbul'da Kapsamlı Elektrik Kesintisi: A…11.11.2025
-
Isparta'da 10-12 Kasım Tarihlerinde Planlı Elektrik Ke…11.11.2025
-
Ferdi Kadıoğlu'ndan Premier Lig'de Göz Kamaştıran Perf…11.11.2025
-
Afyonkarahisar İçin Güncel Hava Durumu Tahminleri ve U…11.11.2025
-
Nagelsmann'dan Ter Stegen'e Kritik Uyarı: Dünya Kupası…11.11.2025
-
Endonezya, İlk A400M Atlas'ı Teslim Alarak Stratejik H…11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#hayat
Yalnız doğarız, yalnız yaşarız, yalnız ölürüz. Sadece sevgimiz ve arkadaşlığımız sayesinde bir anlığına yalnız olmadığımız illüzyonunu yaratırız.
Hayatım boyunca enerjimin ve yeteneklerimin ancak %2'sini kullanabildim. Geri kalan %98'i küçük insanlarla itişmekle geçti.
Baka kalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel; Serde erkeklik var, ağlayamam.
Ne kadar severim o insanları! O insanlar ki, renkli, silik Dünyasında çıkartmaların Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle beraber Yaşayan insanlara benzer.
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz? Böyle mi görünür gökyüzü her zaman? Her zaman güzel mi bu kadar, Bu eşya, bu pencere? Değil, Vallahi değil; Bir iş var bu işin içinde.
Kimileri derler ki intihar bir irade işidir. Ben buna inanmıyorum. İntihar bir iradesizliktir. Dünyadaki güçlükleri yenebilen, o iradeyi gösterebilen kimse kolay kolay ölüme razı olmaz. Ölüme razı olan, hiçbir şeyle cedelleşmeyen, bu savaşta bütün ümitlerini kaybeden kişidir. O ümitleri kaybetmek için de, insanın, kendisini dünyaya bağlayacak hiçbir şeyi olmamalı. Ne para, ne pul, ne aşk, ne muhabbet, ne şeref, ne namus.
Hayat, dünya, her şey inanılmayacak kadar güzel ve şaşırtıcı olduğu için yazıyorum. Hayatın bütün bu güzelliğini ve zenginliğini kelimelere geçirmek zevkli olduğu için yazıyorum. Hikâye anlatmak için değil, hikâye kurmak için yazıyorum. Hep gidilecek bir yer varmış ve oraya tıpkı bir rüyadaki gibi bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum.
İçimden geldiği için yazıyorum! Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım diye yazıyorum. Hepinize, herkese çok çok kızdığım için yazıyorum. Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. Ben, ötekiler, hepimiz, bizler İstanbul’da, Türkiye’de nasıl bir hayat yaşadık, yaşıyoruz, bütün dünya bilsin diye yazıyorum. Kâğıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum. Unutulmaktan korktuğum için yazıyorum. Getirdiği ün ve ilgiden hoşlandığım için yazıyorum. Yalnız kalmak için yazıyorum. Hepinize, herkese neden o kadar çok çok kızdığımı belki anlarım diye yazıyorum. Okunmaktan hoşlandığım için yazıyorum. Bir kere başladığım şu romanı, bu yazıyı, şu sayfayı artık bitireyim diye yazıyorum. Herkes benden bunu bekliyor diye yazıyorum. Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitaplarımın raflarda duruşuna çocukça inandığım için yazıyorum.
Her akıllı insan hayatın güzel bir şey olduğunu, amacının da mutlu olmak olduğunu bilir,” dedi babam üç güzel kızı seyrederken. “Ama yalnızca aptallar mutlu olur. Nasıl izah edeceğiz bunu?
Dünyada olmamız kendi başına bir endişe sebebi. İnançlı olsan da inançsız olsan da öyle. İster Allah’a inan, istersen çay bardağına.
Gerçeklik zorludur. Baloncuğun aksine, bir vuruşta yok olmaz; dahası, futbol topuna vurur gibi bütün gün ona vursanız da akşam çöktüğünde hâlâ yuvarlak ve tek parça olacaktır.
Bu dünyada en önemli şey, nerede olduğumuz değil, hangi doğrultuda yol alacağımızdır.