#hayal kırıklığı

Hayat bizim kurduğumuz, tasarladığımız bir oyun değildir; orada sahne alan kim olursa olsun, ona ne kadar yakın olursak olalım her şey bizim istediğimiz gibi gelişmeyebilir. Hayata dair her kurgumuz, her gelecek planımız başka başka hayatların, başka ruhların, kişiliklerin beklentileri ve hayatlarıyla ölçülür, orada her beklenti hayal kırıklıklarına gebedir; beklentilerini birer inanca dönüştüren yürekler içinse hayattan derin bir çöküş beklemektedir. Bu inancın söndüğü yerde yeni bir hayata açılacak bir kapı yoktur.

Her şeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir.

Ben sürekli kazık yedim, artık kazığı çok iyi biliyorum. Ama insanı geliştiren şeyler de o kazıklar maalesef. Köteği yedikçe insanın derisi güçleniyor. Kabuk bağlayan yara daha kuvvetlenirmiş. Mesela bir yerinizi kanatın orası kabuk bağladıktan sonra daha sertleşirmiş yani deriniz. Aynen o misal ben de arkadaşlarımı tanıya tanıya hayatı tanıdım.

Liste
Yükleniyor…