#haklar

Bir insanın ya da hayvanın ahlaki statüsünün o hayvan ya da insanı dünyaya getirenler tarafından belirlenemeyeceği gibi, ahlaki bir kavramın uygulanması da onu tasarlayanlar tarafından belirlenemez. Ahlaki haklar sadece onları tasarlayanlar için geçerli olsaydı, insanlığın büyük bir kısmı ahlaki topluluktan dışlanmış olurdu. Bugün anladığımız biçimiyle hak anlayışı, başlangıçta sadece varlıklı, beyaz, erkek toprak sahiplerinin çıkarlarını korumak amacıyla geliştirilmişti; aslında ahlaki kavramların pek çoğu tarihsel olarak ayrıcalıklı erkeklerin çıkarı için geliştirilmişti. Zamanla, eşit gözetilme ilkesi uyarınca benzer durumları benzer şekilde ele almamız gerektiğini kavradık ve hakları (ve diğer ahlaki kavramları) başka insanları da kapsayacak şekilde genişlettik. Eşit gözetilme ilkesi uyarınca bazı insanların başkalarının malı olmasının ahlaki açıdan kabul edilemez olduğuna karar verdik. Eşit gözetilme ilkesini hayvanlara da uygulayacak olursak, kaynak muamelesi görmeme hakkını hayvanlara da tanımamız gerekir.

Haklar; sadece aşırı serbest değilse, görevlerini yerine getirir. Bir inancın bir dogması değil, insanlığın doğal seyri içinde gelişen bir gerekliliktir. Bu sorumluluğu apar topar üstüne alanlar için çeşitli tehlikeleri vardır.

Çocukların oynadığı alanlarda panzerler geziyorsa, yoğunlukla Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı şehirlerde belediyelere kayyumlar atanıyorsa, ülkemizde hâlâ ana dili hakkı tartışılıyorsa bir mesele var demektir. Bu meselenin adı da Kürt meselesidir.

Liste
Yükleniyor…