#günah

Azmak iyi değildir. Azmak, kendine kuyu kazmaktır.

Günahkârım, günahkâr bir enstrümanım. Zengin değilim, hatunlara dağıttım. İki motosikletim, bir minibüsüm var. Tüm mal varlığım bu. Beş evim vardı, çocuklarımın hepsine dağıttım. Mezarımı hazırladım, Karşıyaka Mezarlığı’nda yer aldım. Mevlana, “Yaşarken ölün” diyor. Ben yaşarken çok öldüm. Bende çok hatunun emeği var. Ahı olanlar da var mutlaka...

Siz ahlaksız bir insan değilsiniz. Kefaretini ödeyeceğin bir günahın yok. Korkuya gerek yok. Hayaletler yok kutsal ya da başka türlü. Tanrı sevgisi için kendini perişan etmeyi bırak.

Ne günah diye bir şey var, ne de sevap diye! Yalnızca millet ne yapıyorsa o var...

Kibir benim en çok sevdiğim günahtır.

Her dedikodu, orada olmayan biri hakkında yapılıyorsa, inanılmayacak kadar tatlı değil midir?

Birçok kadına şehvetle baktım. Kalbimde birçok kez zina yaptım. Tanrı bunu yapacağımı biliyor ve beni bağışlıyor.

Küçük suçlar her zaman büyük suçlardan önce gelir.

Adaletsiz ve diktatörce yönetenler de, yine Tanrı tarafından insanların günahlarından dolayı onları cezalandırmak için görevlendirilmişlerdir.

İlk uğradığımız ahlak kazalarında kendimizi toparlamak gücünü gösteremediğimiz için birbirine zincirlenen günah ve felaketlerin girdaplarına dalıp mahvoluyoruz.

İntihar, Tanrı'nın kurduğu bir canlı yapıyı faydasız, belki de zararlı görerek yıkmak demektir.

İnsan, ağırlığını bile bile bir günah işlemeye hazırlandığı zaman, çirkince isteklerine yenilmesinden bir iğrenme duyar; ama vicdanını saran büyük isteği de silkip üzerinden atamaz.

Öbür dünyanın en yüksek makamlarına sevapla çıkıldığı halde bu alemin yüksek rahat basamaklarına çok defa fesat ve günahla varılıyor.

Bir günahın gizlenmesi, olmasından ileri gelecek cezayı ortadan kaldırır sanılıyor.

Hepimizin ruhlarımızda işlediklerimize hükmeden birer şeytan vardır.

Bir zaman gelecek ki, günah kaldırılacak, doğan çocuğun babasının kim olduğu aranıp sorulmayacaktır.

İşlediğimiz sevap ve günahlar ara sıra seçilmez öyle ince sebeplere bağlıdır ki, iyi veya kötü insan olmaklığımızdan kişiyi mi, yoksa tabiatı mı sorumlu tutacağımızı tayin etmekte şaşırıp kalıyoruz.

Nefsine uyan haram işler, haram işleyen alışır, alışınca zevk alır, ehemmiyet vermez olur. Harama ehemmiyet vermeyince imanını kaybeder.

Allah’a isyan ederek bir şeye ulaşmak isteyen kimse umduğundan uzaklaşarak, korktuğu şeye yaklaşmaktadır.

Ey adam! Gıybet etmekten sakın. Çünkü gıybet, cehennem köpeklerinin katığıdır.

Asla bir insan tümüyle kutsal ya da tümüyle günahkar olamaz. Böyle gibi görünmesi, yanılmamızdan, zamana gerçek bir nesne gibi bakmamızdandır. Zaman gerçek değildir. Zaman gerçek değilse, dünya ile sonsuzluk, acı ile mutluluk, kötü ile iyi arasında var gibi görünen çizgi de bir yanılgıdan başka bir şey değildir.

Ne Allah'ın belası bir iştir bu? Aklın yüz karası dediği şey yüreğe katıksız bir güzellik olarak görünebiliyor. Güzellik Sodom'da mıdır? İnan ki çoğu insanlar için Sodom'dadır güzellik; bu sırrı biliyor muydun? Güzelliğin yalnızca ürkünç değil, aynı zamanda esrarlı bir şey de olması yıldırıyor insanı. Şeytanın Tanrıyla cenkleşmesidir bu; cenk alanı da insanın kalbidir.

Günah işlemeyi zillet, günahı terk etmeyi mürüvvet gördüm ve bildim.

Herhangi bir kişinin kalbine bir bak lütfen ve daima göreceğin şey en azından bir siyah nokta olacaktır o kişinin gizlemeye çalıştığı.