Allâh’ın, kendisini şehvetten kurtarıp gafletten uyandırmasını uzak gören kimse, -hâşâ- O’nun ilâhî kudretini âciz görmüş olur. Allah Teâlâ her şeye muktedirdir.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#gaflet
"Ölüm" nasihat için yetmiyorsa, hangi söz tesir edebilir ki insana... Boş yaşıyoruz, boş konuşuyoruz vesselam. Sonumuz hayrolsun.
Cennet mutluluğunu bilerek istirahat edene ve Allah'ı bildiği halde başkasını zikredene hayret ederim.
Toprakta her canlıya ait her şey vardı ve hiçbir canlıya ait hiçbir şey yoktu. Toprağın üstünde yaşayan insan, toprağın bu akıl almaz kargaşasından habersizdi. Bir gün bu kargaşaya katılacağını, kendi yaşam tarihine bu kargaşanın içinden, bu kargaşanın vicdanıyla bakıp, gerçek durumu anlayacağını ve acı acı gülümseyeceğini aklının ucundan bile geçirmiyordu. İnsanı bu hale getiren şey neydi? Ne yapmak istiyordu insan?
Hayatlarını bizim ölümümüzde arayan yabancı milletlerle yabancı hükumetlerin aramıza serpiştirdiği nifak, fesat, kavmiyet, cinsiyet, ırk davalarını; kısacası milli birliğimizi perişan edecek her türlü yok oluş tohumlarını bir an evvel büyütmek, bir an evvel mahsul verecek olgunluk devresine getirmek için o kadar faaliyet gösteriyoruz ki… Hayrına, hakiki menfaatine karşı o kadar lakayt, o derecede korkak görünen Müslüman cemaatlerin kendi şerlerine, kendi ziyanlarına gelince nasıl olup da bu kadar çalışkan kesildiklerine akıl bir türlü ermiyor!
Cihân fânidîr en gâfil, yeter taptın şu dünyaya! Yürü haydi sadâkatle ibâdet eyle Mevlâya.
Yaşam kapımızın eşiğinde oturmuş, ölüm arkada nöbet tutarken, bizler evin içinde nasıl da oynuyoruz.
Allah’ın, kendi kulunu istidracı(gafil avlaması), ona bol nimet verip şükretmek (hususunda) başarısız kılmasıdır.
Gaflet, aldatıcı hayaller, dalgın kalpler, körü körüne bağlılık ve her bağıranın peşinden gitmek gibi şu önemsenmeyen hasletler, müminlerin yolu değildir.
Artık her Müslümanın amacını bilmesi yönünü belirlemesi ve amacına ulaşması için ciddiyetle çalışması gereken vakit gelmiştir. Gaflet, aldatıcı hayaller, dalgın kalpler, körü körüne bağlılık her bağıranın peşinden gitmek gibi şu önemsenmeyen hasletler, müminlerin yolu değildir.
Ey nefsim, sonra tevbe ederim ve iyi şeyler yaparım, diyorsan ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın. Yarın tevbe etmeyi bugün tevbe etmekten kolay sanıyorsan aldanıyorsun.
Etrafımızdaki en az melek sayısı kadar şeytan var. Bir boşluğumuzu görüp bizi tepe taklak getirmek için fırsat kolluyorlar.
Dünyaya zalimane hükmedenler, bulundukları mevki ve makamları, hep inananların gafletinden istifade ile elde etmişlerdir. Dinin ve gelecek nesillerin hatırına, hiç olmasa bundan sonra bu gafletten sıyrılmamız gerekmez mi!?
Şevki seçiniz. Aşkı seçiniz. Ben aşksız insanlar görüyorum. Huzur içinde uyuyorlar, gidiyorlar, gülüyorlar, vitrinlere bakıyorlar, hâlâ büyük büyük pazarlıklar peşindeler. Türkiye’nin içinde bulunduğu felaketi idrak etmiyorlar.