#fizik

Madde küçüldükçe parçalanmaktan, kütle büyüdükçe çarpışmaktan çıkan enerji büyüyor, iki ucumuz enerji de, ortada bir yerde uyuyor, enerji maddede dinleniyor; biz uykuyuz ona göre, uyandığımızda yeniden enerji oluyoruz, olacağız geleceğe göre.

Kozmoloji üzerine ne zaman ders verilse, ben Büyük Patlamadan önce ne olduğunu sık sık sormuştum. Öncenin olmadığı, şüpheyle karşılanır. Çünkü Büyük Patlama zamanın ortaya çıkışını sağladı, bir şey ona sebep olmuş olmalıdır. Fakat ‘neden’ ve ‘etki’ zamana ait kavramlardır. Ve zamanın var olmadığı durumlara uygulanamazlar. Bu yüzden soru anlamsızdır.

Süpersicim kuramcıları, kuram ile deney arasındaki geleneksel karşılaşma, yüzleşme yerine, bir iç uyumun, zarafet, benzersizlik ve güzelliğin hakikati tanımladığı bir iç uyumun peşinden gidiyor. Bu kuramın var oluşu, büyülü rastlantılara, mucizevi birbirini iptal etmelere ve görünürde birbiriyle ilgisiz olan (muhtemelen de keşfedilmemiş) matematik alanları arasındaki ilişkilere dayanıyor. Bu özellikler, süpersicimlerin gerçekliğini kabul etmenin gerekçesi olabilir mi? Matematik ve estetik, salt deneyin yerini tutup onu aşabilir mi?

Evren, biraz bile daha yavaş genişleseydi çekim gücü nedeniyle içine çökecekti; biraz daha hızlı genişleseydi evrenin maddesi tamamen dağılıp gidecekti. Bu iki felâketin arasındaki dengenin ne kadar iyi hesaplanmış olduğu sorusunun cevabı çok ilginçtir. Eğer patlama hızının meydana geldiği zamanda bu hız gerçek hızından sadece 10üssü18?de 1 kadar bile farklılaşsaydı, bu, gerekli dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolayısıyla evrenin patlama hızı inanılmayacak kadar hassas bir kesinlikle belirlenmiştir. Bu nedenle Big Bang, herhangi bir patlama değil, her yönüyle çok iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşumdur.

Liste
Yükleniyor…