- Henüz kategori yok.
-
Reed Sheppard'ın Rockets'taki Yükselişi: Artan Güven v…13.11.2025
-
Mavericks'te Sakatlık Alarmı: Suns Maçı Öncesi Durum D…13.11.2025
-
Meteoroloji'den Yeni Hava Durumu Raporu: Türkiye Genel…13.11.2025
-
Nevşehir İçin Güncel Hava Durumu ve Önümüzdeki Günler …13.11.2025
-
Neymar'ın Santos'taki Çalkantılı Dönemi: Saha İçi Soru…13.11.2025
-
Konya İçin Güncel Hava Durumu Tahminleri ve Beklentiler13.11.2025
-
Gaziantep'te Yağışlı ve Serin Hava Dönemi Başlıyor13.11.2025
-
Alperen Şengün'den Milwaukee Bucks Karşısında Yıldızla…13.11.2025
-
Malatya'da Kış Yüzünü Gösteriyor: Hafta Boyunca Hava D…13.11.2025
-
NBA: Yükselen Spurs, Wembanyama Liderliğinde Zorlu War…13.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#eleştiri
Manchester United'da oynarken bir maç öncesinde otelde çok susamıştım. Mini barı açtım ve bir meyve suyu aldım. Ay sonunda maaşım yattığında eksik olduğunu gördüm. Yönetime sorduğumda meyve suyunun ücretinin maaşımdan kesildiğini söylediler.
Kanije'de ettiğimiz küçük bir hizmet karşılığı bize vezirlik vermişler ve 'Hatt-ı Hümayun' göndermişler. Halbuki, Kanuni Sultan Süleyman Makbul İbrahim Paşa'yı tam bir selahiyetle kendi yerine vekil tayin ettiği zaman bile O'nun eline böyle bir yazı vermemişti. Rahmetli Piyale Paşa Yavuz Sultan Selim Hazretlerinin damadı olduğu ve Sakız Adası'nın fethi gibi nice zaferler kazandığı halde kendisine vezirlik çok görülmüştü. İslam Halifesi'nin Hatt-ı Hümayun'u Kanije Müdaafası gibi küçük bir hizmete mükafaat olmaya başladı. Devletin vezirliği benim gibi kocamış kimselere kaldı. Buna üzülmeyeyim de neye üzüleyim?
Kendini beğenmişlik. Güya buna karşı gelmek için de bir laf uydurmuşlar: Vicdan... Yalnız laf olarak var olan bu söz her vakit ve her yerde kendini beğenmişliğin kurbanı oluyor.
Hırsızlığı kaldır, artık mahzenlere, demir kapılara, kasalara, bankalara, polislere, bekçilere lüzum kalmaz. Medeniyet çalışmalarının ehemmiyetli bir kısmı şıp diye durur.
Bana "utanmaz adam" lakabını verdiler. Fakat efendim, ben hep bunları utanır görünen adamlardan temeşşuk ettim. Herkesin doğru eğri yollardan gelen kazancına bugünkü kargaşalık arasından katiyyen bir helal veya haram membaı tayin etmek mümkün değil gibidir. Adam öldürmedim. Sokakta karmanyolaya getirerek bağırta çağırta kimseyi soymadım... Cemiyet ortasında kangrenli daimi birer çıban gibi işleyen soysuzlara çattım. Bu kanun kaçaklarının kazançlarından vergi aldım. Onları korkuttum. Üzdüm ... Pervasız tecavüzlerindeki cesaretlerini kırdım....
Gökyüzünde ve havada meydana gelen büyük büyük olaylarla bu dünyanın ufak tefek, aşağılık olayları arasında bir bağlantı aramak pek gülünç ve saçma bir hal olur.
Üç senedir gelürsüz gidersüz, küffârdan bir karış yer aldığınuz yok. Bu kadar hazîne itlâf ve asâkir-i İslâm it‘âb olunur, eğer mühimmât-ı levâzımınız tekmîl ise münasip olan Varadin kal‘asın muhâsara eylemek gerekdir.
Sarkozy; “Müslüman ülke Avrupalı olamaz” buyurmuş. Esasen kendisinden “Türkiye AB'ye girebilir ve girmelidir” gibi bir söz sâdır olsa idi, o zaman şaşırırdım. Nitekim on yıldan az fazla bir süre önce Avrupa'da “Müslüman ülke” denebilecek küçük bir Bosna-Hersek'in bulunmasına da tahammül edilemedi. Şu halde Türkiye'nin adaylığı; 1999 depreminden sonra, “bir tesellî ver!” kabilinden isteklere karşı, bir “oyalama ve bu arada bazı şeyler koparma” tertibi olarak mı kabul edildi?
Sayın Bahçeli, Allah aşkına siz kaç kere Bakü’ye, Bişkek’e, Taşkent’e, Kırım’a, Lefkoşa’ya gittiniz? Sayın Başbakan, Türkiye’nin herhangi bir vilayetine gider gibi buralara gitti.
Ben bu şehirde doğacak, Ben bu şehirde yaşayacak, Ben bu şehirde sürünecek adam değildim. Biliyordum bu şehir bana dardı, Biliyordum bu şehirde bir yığın, İnsan şeklinde hayvan vardı.
Evren büyük bir gecekondu, Evren büyük bir ahır, İnsanlar birbirini sevmezse, Nasıl çekilir bunca kahır.
Bir daha söyleyelim. Avrupa Birliği bir siyasi proje. Siyasi projenin Türkiye üzerindeki sömürgeci emellerini eleştirmek çağdaşlığa düşman olmak demek değil. AB'nin Türkiye'yi dışa kapıyor. Sen benim kumam oalcaksın diyor. Biz de çağdaşlıktan yanayız yalnız çağdaşlık AB demek değildir. AB tarihin çöplüğünde yer alan birçok siyasi birlik gibi bir siyasi birlik şu anda da bölünmek üzere.
Dünyanın büyük tahripçisi ve en büyük düşmanı... ABD emperyalizmi tarafından temsil ediliyor.
Bu, gerçek bir Amerikalı geleneği ve terörizmdir. Çocuklara cadı kıyafetleri giydiriyorlar; bu, bizim kültürümüze aykırı.
Tanrı adına konuştuğunu ileri sürerek yoksulluk karşısında SUS diyen din adamları da çoğalmaktadır. Latin Amerika yoksulluk karşısında susan insanların coğrafyası olmayacaktır.
İnsanlık açsa, açıktaysa, yoksulluk ve sefalet içinde acılar çekerek yaşıyorsa bunun tek sorumlusu ABD canavarının beslediği soysuzluktur.
Demokrasi, kapitalist bir sistemde imkansızdır. Kapitalizm, adaletsizlik diyarı ve en fakirlere karşı en zenginlerin tiranlığıdır.