Biz birbirimizin kitaplarını satır satır okur, konular hakkında tartışmalar yapar, çok dikkatli ve titiz bir şekilde incelerdik. Bugünkü edebiyatçıların birbirinden habersiz olduğunu düşünüyorum. Kimse ötekini okumuyor, fikirleri yok. Fakat bugünkü edebiyat ortamının bu kültür birikiminin azlığına rağmen yine de umutsuz değilim. Ben hiç umutsuz bir insan olmadım.
- Henüz kategori yok.
-
EGM Promosyon Anlaşması Sonuçlandı: İş Bankası'ndan Pe…11.11.2025
-
Borsa İstanbul'da Önümüzdeki Hafta Genel Kurul Toplant…11.11.2025
-
İBB Soruşturmasında İddianame Süreci Hızlandı: Hukuki …11.11.2025
-
Özel Sağlık Sektörüne Stratejik Yönlendirme: Yeni Lisa…11.11.2025
-
Grayson Allen'dan Kariyer Rekorlu Performans: Pelicans…11.11.2025
-
Büyük İndirim Dönemlerinde Tüketicileri Bekleyen Fiyat…11.11.2025
-
Ünlü Çift Jess ve Zeynep Molho'nun Boşanma Davasında Ç…11.11.2025
-
NBA'de Sakatlıklar Gölgesinde Kritik Karşılaşma: Clipp…11.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da Peş Peşe Depremler: En Büyüğü 4,911.11.2025
-
Cennetin Çocukları Son Bölüm: Duygusal Yüzleşmeler ve …11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#eleştiri
Fatih yedi dil biliyordu. Siyasi çalışmalarında gerekliydi o. Keşke Fatih, bir tefsiri de baştan sonra okumuş olsaydı.
İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda İsrail'in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında Türk delegasyonu çekimser kaldı. Geçtiğimiz sene 2010 Mayısında da Türkiye İsrail'in OECD üyeliğini onayladı, veto ettiğimiz takdirde üye olması mümkün değildi. Daha önce bir çok ülke veto etmişti. Otel lobisinde değil, Birleşmiş Milletler'de, OECD salonlarında ‘one minute' demek marifettir. Sayın Başbakan'ın (Tayyip Erdoğan) kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor.
Bir yanlışı eleştirmeniz, onu önemsediğiniz anlamına gelmez. O yanlışın düzeltilmesi için yardımcı olduğunuzda, o yanlışı ciddiye aldığınızı, umursadığınızı göstermiş olursunuz.
Eğer birisi senin yanlışını düzeltiyorsa ve sen o kişiye darılıyorsan, ego sorunun var demektir.
Çocuklarımızı okul için kaldırıp, sabah namazı için kaldırmadığımız bir toplumda yaşıyoruz.
Kütüphane, kitaplara ibadet edilen bir türbe değildir. Edebi tütsünün yakılması gereken veya kişinin ciltli kitaba olan bağlılığının ritüel olarak ifade edildiği bir tapınak değildir.
Biz halk olarak, birbirimizle rekabetten başka, suçlu arayıp parmak göstermekten başka pek birşey yapamamışız.
İster dinsel ister siyasal tüm fanatik gruplar, hastalıklı narsizmin bütün eğilimlerini taşırlar: "Biz" hayran olunacak durumdayızdır, "onlar" nefret edilecek durumdadır; "biz" iyiyizdir, "onlar" kötüdür. Kişinin kendi öğretisine yöneltilen her türlü eleştiri, kötü niyetli ve dayanılmaz bir saldırıdır. Karşı tarafın durumunu eleştirmekse onların gerçeğe dönmelerine yardım etmek için yapılan iyi niyetli bir girişimdir.
Jorge Jesus, Galatasaray maçından sonra sadece bir maç kaybettik diyor. Volkan Demirel kariyeri boyunca Kadıköy'de maç kaybetmedi. Galatasaray'a Kadıköy'de 20 yıl yenilmemiş. Jesus bunları bilmiyor galiba.
... Türkiye entellektüelleri, uzmanları, aydınları, partilileri Türkiye'yi yiyorlar. Argo anlamıyla yiyorlar. Yani Türkiye'yi aptallaştırıyorlar. Dönemlere ad verirsiniz. Bu dönem de aptallaştırma dönemi.
Biz Türk filmlerindeki tecavüz sahnelerini izleyerek masturbasyon yapmış bir halkın çocuklarıyız, kimse bizden saf ve temiz duygular beklemesin.
Bir kozmik odaya girmekle ya da bilmem iki kazı yapmakla bizi teslim alacaklarını, Cumhuriyet'i teslim alacaklarını sanacak kadar, basit, dünyadan habersiz insanlar.
İnsan canlıların en şereflisiymiş! Yazık değil mi kurbağaya? Ben şahsen en ufak bir şerefsizliğini görmedim! Kimi arkadan hançerlemiş, kime yalan söylemiş, kimi 'rızkın havadan düşecek' diye avutup açlıktan öldürmüş, kimi kölesi kılıp çalıştırmış, kime iftira atıp süründürmüş? Zindan mı kurmuş, 'sürüm sürüm sürünesin' diye beddua mı etmiş, aklın yolunda gideni, coşkun bakanı ipe mi çekmiş, hakkını arayanı boka mı sokmuş? Toros'un ırmaklarında Soros'un düdüğünü mü öttürmüş? Ne yapmış? Yazık değil mi tilkiye? Kurnaz da yani, din mi icat etmiş? Yalancılığı bülbül mü bulmuş, denize zehirli atığı kumrular mı dökmüş? Ozonu kırlangıçlar mı delmiş, toprağı kirpiler mi hormonlamış?