#eleştiri

Bir süreç içinde saygın ve gerekli bir yer, sürecin kendisi yapılmak istenince, geri ve kaçkın bir konuma uzanıyor. Foucault bunu yapıyor; Barthes aynı kaçkınlığı, edebiyattan ve eleştiriden içerdiği silme amacını, Saussure’ün linguistiğinden göstergecilik’i çıkararak, edebiyatı ve eleştiriyi makascı sinyallerine çevirmeye çalışarak gerçekleştirmeye çabalıyor.

Foucault, bilimi, bilimin çeşitli kaynaklarından yalnızca birisine, arkeolojiye indirgemeye özeniyor. Kuşkusuz, bilimin kuru’luğu karşısında, zorunluluğu ürkütücü bulunduğunda, bilimsel serüvenin bir aşaması olarak son derece çekici olan arkeoloji veya arşiv araştırması, bir kaçamak ve bir sığınak oluyor. Bir süreç içinde saygın ve gerekli bir yer, sürecin kendisi yapılmak istenince, geri ve kaçkın bir konuma uzanıyor. Foucault bunu yapıyor.

Nietzsche, ilerleme’ye ve dolayısıyla insan’a inanmıyor. Tekellerin egemenlik kurmaya başladığı bir dönemde yaşıyor; tekellerin bireyleri sürüye çevirmeye başladığını görüyor. Bu görgü ve hastalıklı bir yapıyla, tekellere cephe almak yerine sürüye dönüşen kütlelere cephe almaya kalkıyor, sıradan insandan tiksinmeye başlıyor.

Babasına geldiğimiz zaman, onu kırk defa yazdım, kırk defa da söyledim, babası ona bir ödül aldı, o da babasına bu ödülü veriyor. Milliyet'ten aldığı ödül, Gündüz Bey'in(Pamuk) zoruyla oldu. Bunu kırk defa yazdık. Selim İleri, içerideki jüriyi yazdı. Jürideki hiç kimse Orhan'a(Pamuk) ödül vermedi. Orhan Hançerlioğlu ısrar etti. Abdi İpekçi, jüriye Orhan Hançerlioğlu'nu koymuş, komiserdir, Türk aydınını kırk yıl takip etmiş bir adamdır. Edebiyatla hiçbir ilgisi yok, edebiyatı görse karakola götürür. 'Babalar ve Oğullar'dır. Babası ona bir ödül aldı Milliyet'ten, o da bunu babasına armağan ediyor. Babası olmasa zeten bunu da alamazdı.

'Hıristiyan' demokrasisi, 'sosyal' demokrasi, 'gerçek' demokrasi veya 'devrimci' demokrasi, ya da 'halk' demokrasisi; bütün bunlar bir karışıklığın göstergeleridirler. Artık sözcüğün ve kavramın bitişine işaret ediyorlar. Artık önüne bir sıfat almadan söylenemeyen sözcükler veya kavramlar bitmiştirler; 'demokrasi' artık sona ermiş durumdadır.

Liste
Yükleniyor…