Sünniler, Hristiyan mezhepleri, Yahudiler, Brahmanlar, Budistler, ateşperestler, putperestler. Bu dinlerin taraftarları kendi görüşlerini doğrulamak için kanıt üstüne kanıt sunup, diğer fikirlerin yanlışlığını ispatlama çabası içindeydi.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#dogmatizm
Tarikatların kudretleri, taraftarlarının kendilerine körü körüne inanmalarına bağlıdır.
Dini ihtilafların ilk kaynağından beri, tüm mezheplerin bağnazları tarafından, birkaç kelimeye sıkıştırıldığında Ben haklıyım ve sen haksızsın. Daha güçlü olduğum zaman sana zulmedeceğim; çünkü hataya zulmetmek benim görevim.
Eğer bana boş bir kâğıt ve boş bir banka çeki verseydiniz, size Ambulocetus'un olduğundan daha iyi bir ara basamak çizemezdim. Söz ebeliğiyle beyazı siyah, siyahı beyaz yapan o dogmatizm köleleri Ambulocetus'un, teori içerisinde olabilmesi 'imkansız' olarak göstermeye çalıştıkları, o aradıkları ara tür olduğuna asla ikna olmayacaklar.
İnsanlığın büyük yıkımlarından sonra; bilgi-gerçeklik önemini kaybeder; "inanma" ihtiyacı dışa vurur. Bu dönemde dogmatizm, akıldışılık her alana sirayet eder; iradesi zayıf olanlar yaşarken çürür. Böyle dönemlerde sadece insanın ruhundaki soyluluğu onun düşmesini önler.
Her türlü dogmatizme ve bağnazlığa karşı olan felsefenin, dostlarından çok düşmanları olmuştur. Niçin böyledir? Çünkü gerçeğin hasbi araştırılmasından, aklın bitmeyen sorgulamasından korkanlar vardır.
Felsefe donup kalmayı sevmez. Paul Valéry'nin sözleri anlamlı : "Sadece istiridyelerle ahmaklar yapışıp kalırlar.'
Bin yıl süren bu dönemde, akıl zincire vuruldu, düşünce köle oldu, bilgi ise hiç ilerlemedi.
Bildiği bildik, dediği dedik insan canlı cenazenin ta kendisi olduğu halde, ya da belki öyle olduğu için, insanları koyunlaştırıverir.
Softa Dünyayı oldum olası yalnız kendi açısından görür ve düşüncesi hep aynı yerde otlar, hep aynı dereden su taşır.
Bir kitapta her şeyi bulan kişi, bütün kitapların düşmanıdır. Her şeyi bulduğu kitabın bile.
Kutsal kitabın sunduğu gerçek, bir aksiyomdur; bir muhakeme sürecinin son ürünü değildir. Tutuculara göre kitap gerçeği anlatır ve bilimsel kanıtlarla kitaptaki doğruların çeliştiği durumlarda çöpe atılması gereken kitap değil, kanıttır. Bunların aksine, bir bilim insanı olarak ben doğruların (mesela evrim) kutsal kitaplarda değil, incelediğim bilimsel kanıtlarda olduğunun bilincindeyim. Bu ikisi arasında gerçekten önemli farklar vardır.
Hiç kimse yanılmaz değildir ve hiç kimse gerçek veya erdem üzerinde tekel olduğunu iddia edemez. Şüpheciliğin kendisini yeni bir inanca çevirmeye çalışması çelişkili olacaktır.
Tüm fanatik inanışların anahtarı yalnızca kendi kendilerini doğrulamalarıdır… (bazı inanışların) fanatik olmaları yanlış olduklarından değil yanlış olduklarının kendisine gösterilmesini olanaksız kılacak biçimde kendilerini ifade ediyor olmalarındandır.
Temelinde sorgulama olmayan doğmatik bilgi yığınlarının aktarılması işlemine eğitim demek eğitimin özüne saygısızlıktan başka bir şey değildir.
Kesin bilgi diye bir şey yok, ve kesin bilginin var olduğunu iddia eden herhangi biri ister bilim insanı ister dogmatist olsun, trajediye kapı açıyor. Edindiğimiz her bilgi noksandır. Bu konuda alçakgönüllü olmalıyız.
Dünya yuvarlakmış. Yok ananın örekesi... Dünya yuvarlakmış sözünü sana kim etti? Elhamdüllillah Müslüman evlâdısın sen buna inanmalı mısın? Bak oğlum dünya karpuz gibi yuvarlak olsa üst tarafa gelenler rahat otururlar. Fakat alt tarafta kalanlar sapır sapır dökülmezler mi?