- Henüz kategori yok.
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
-
Bursa'da Peş Peşe Depremler: Balıkesir ve Gürsu Merkez…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İ…10.11.2025
-
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Çıkışında Zincirleme …10.11.2025
-
Bursa ve Kocaeli için Japon Uzmandan Hayati Deprem Uya…10.11.2025
-
Benfica'da Tarihi Başkanlık Seçimlerinde Rui Costa Yen…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#doğa
Havaya atılan bir taş için ne yeniden yere düşmek kötü bir şeydir, ne de yükselmek iyi bir şey.
Kuşkusuz, doğal dünyamızın kutsallığını, tüm gizem ve güzelliğimizde, türümüze zarar veren rahatsız edici alışkanlıklara ve sınırlı algıya rağmen tanıyan hayvan doğamızdır. Bu yüzden belki de kurtuluş umudu, hayvan olduğumuz gerçeğidir, biz insanız değiliz.
Diğer hayvan varlıklarıyla yakın ve karşılıklı ilişkiler olmadan, içinde yaşadığımız zengin, farklı ve muhteşem dünyadan uzaklaşıyoruz.
Doğada hep iki çizgi var olmuştur. Biri zirve, diğeri diptir. Zirveye çıkanlar daha fazla yükselemeyecekleri için düşerler, diptekiler ise daha fazla aşağı düşemeyecekleri için yükselirler. İşte doğada iyiden kötüye, kötüden iyiye bir gidiş vardır.
Bir hükümetin bir kusuru suç olarak ilan etmesi ve onu bu şekilde cezalandırması, şeylerin doğasını tahrif etme girişimidir. Gerçeği yalan, yalanı doğru olarak ilan etmek ne kadar saçmaysa o kadar saçmadır.
Doğayla ve insanlarla olan temasım sayesinde hoşgörüsüzlüğümü, darlığı, bağnazlığı, kendini beğenmişliği, gururu ve bir yığın diğer entelektüel kusurları kaybettiğimi gördüm.
Doğanın yasalarını ihlal ederseniz, kendinizin kovuşturma avukatı, yargıcı, jürisi ve cellatı olursunuz.
En temel görevimiz artık yerine getirilmiş oldu. Tanrı’nın dünyaüstü, doğaüstü ve insanüstü doğasını, temel öğeleri olan insan doğasının öğelerine indirgedik. Analiz sürecimiz bizi yine başladığımız noktaya getirdi. Dinin başlangıcı, ortası ve sonu İnsandır.
Yardım için hükümetten yüz çeviririz, çünkü yasallaştırılmış gücün insanın kişisel özgürlüğünü istila ettiğini, doğal unsurları ele geçirdiğini ve insan ile doğa yasaları arasına müdahale ettiğini biliyoruz.
Akıl yoksa yaşam, karanlıkta bir çabalama. Kör karanlıkta nasıl ürkerse çocuklar. Üstlerine bir şeylerin yürüdüğünü sanırlarsa. Bizler de o kadar temelsiz korkuların. Pençesinde buluruz kendimizi duru gün ışığında. Ne günün ilk ışıkları işler bu kuşkulara. Ne ergen gün. Alt edilebilir bunlar ancak. Akıl erdirmekle doğanın işleyişine ve yapısına.
Ne yazık mutsuz insan yüreğine! Ne yazık Düşten yoksun insan kafasına Akıl yoksunluğundan doğar temelsiz korkular Alt edilebilir bunlar ancak... Akıl erdirmekle doğanın işleyişine ve yapısına.
Her şey değişir ve hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Doğa herşeyi değiştirir ve herşeyin şeklini değiştirmeye zorlar.
Bazı şeyler değiştiğinde ve uygun sınırlarını aştığında, bu aynı zamanda o değişimin ölümü olur.
Toprak... Evrensel ana, ortaklaşa mezardır da. Bir yandan aşınırken, bir yandan tazelenir.