Bence uzun zamandır Türk dış politikasının ileri gelenleri için de bazı çevreler, yalnızca ABD'nin ve NATO'nun bölgedeki uzantısı olma konusunda kuşku duymaya, bunun Türkiye'nin çıkarlarına tamamen hizmet etmediğine inanmaya başlamıştı. Bunu sadece İslamcılar düşünmüyordu; asla böyle olmadı. Kemalistler de, ordu da, sol da, başka çevreler de Türkiye'nin çıkarlarının ABD ile sıkı fıkı dost olmaktan öteye geçtiği görüşündeydi.
- Henüz kategori yok.
-
Kenan Yıldız'lı Juventus, Sporting CP Karşısında Galib…09.11.2025
-
Gülben Ergen'in ABD Turnesi Sonrası Bornozlu Hamburger…09.11.2025
-
Inter Miami - Nashville SC Playoff Serisinde Final: Kr…09.11.2025
-
Tekirdağ'da Kapsamlı Elektrik Kesintileri Duyuruldu: İ…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#dış politika
ABD kendisinin baskın hegemonik rolünün tüm dünyaya hakim olmasını istiyordu. Özellikle Sovyetler yıkılıp, ortada başka süper güç kalmayınca 21'inci yüzyılın Amerikan yüzyılı olması umudu ortaya çıktı.
Her milletin ve her ülkenin artık bir karar vermesi gerekiyor. Ya bizden yanasınız, ya teröristlerden!
On yıllardır süren aldatmaca ve zulüm artık sona erdi. Saddam Hüseyin ve oğulları 48 saat içinde Irak'ı derhal terk etmelidir. Bunu yapmayı reddetmeleri, bizim seçtiğimiz bir zamanda başlayacak askeri müdahaleyle sonuçlanacaktır.
Biz bağımsızlığını yeni kazanmış Kuveyt Şeyhi'yle bazı angajmanlara girdik; bizi bu yola iten şey de Türk yetkililerin arkası kesilmek bilmeyen sınır ihlalleri ile diğer devletlerin el altından yürütüp durdukları entrikalar oldu.
Kapalı Maraş'ın açılması için yapılan çalışmalar, Kıbrıs Türkünün statükoyu kabul etmeyeceğinin kanıtlarından birisidir. Kapalı Maraş'ın açılması laftan ibaret değildir.
Dışarıda iyice anlaşıldı ki Türkiye öyle kaybedilecek bir aktör değil, dünyada İslam'la modernliğin beraberliğinin simgesidir ve bir barış aktörü olarak öne çıkıyor Türkiye.
Pek çok neo-con'un aksine, Irak savaşı için öne sürülen gerekçe beni hiçbir zaman ikna edemedi.
Saldırganlığa karşı somut önlemler alma konusunda örnek olan Türkiye'ye, hükümetimizin güçlü takdirlerini ve en derin minnettarlığını vurgulamak isterim.
Ve Suriye ile ilişkileri germek için mükemmel bir zamanlama... Çünkü Suriye diken üstünde. Hafız Esad hasta. Altında kıyasıya bir iktidar mücadelesi var. Ülke karışıklığın eşiğinde. Dünyanın bu en büyük teröristi, şimdi iç sorunlarıyla uğraşıyor. Türkiye, başına PKK belasını saran bu ülke ile didişmek için en güzel zamanı seçti. İsrail alttan, Türkiye üstten bastırırsa, hem Türkiye'nin hem de Ortadoğu'nun baş belası, kendi başındaki beladan başkasıyla uğraşamaz olacak. (1998 yılında yazdıkları.)
İran nükleer güce sahip olursa, bunun Türkiye ile ilişkisi ne olabilir? Tabii ki komşumuz ama İran’ın bu silaha sahip olması, hemen Türkiye’ye saldıracağı anlamına gelmez. 1639 Kasr-ı Şirin’den beri ciddi bir çatışma yok. Ama ikili ilişkilerde bir kere İran lehine ciddi bir güç dengesi kayması olur. Ayrıca özellikle orta bölge Kafkasya’da üçüncü taraflar üzerinde, Türkiye ile İran arasındaki rekabette İran, bir adım öne geçer. Bunu da görmek lazım.
PKK’nın bir kenarda potansiyel olarak varlığı ABD’nin de işine geliyor. Gelecekte Türkiye’nin bir diplomatik atağa geçmesi durumunda, taraflar birbirlerinden bir şeyler isteyecekler. İsteneceklerin arasında PKK da olacak. İşte PKK’nın ortadan kalkmış olduğu durumda Türkiye başka bir şey isteyecektir. Daha basit bir ifadeyle, ABD açıkça ifade etmese de, hukuki zeminde PKK’ya karşı olduklarının altını çizseler de, PKK’nın bir koz olduğu açıktır. Günümüz konjonktüründe PKK’nın üstüne gitmemelerini de büyük ölçüde böyle yorumlamak lazım.
Suriye bu bütçeden, Irak bu bütçeden, Afrika bu bütçeden, Doğu Türkistan, Kafkasya, Balkanlar bu bütçeden medet umuyor ve bu bütçeye dua ediyor. Dolayısıyla bu bütçe yabana atılacak, karşı çıkılacak bir bütçe değildir. Karşı çıkanlar var hiç şüphesiz. Sırtını PKK'ya yaslamış olanlar bu bütçeden rahatsız olurlar. Sırtını PKK'ya yaslamış olanlarla iş tutanlar da bu bütçeden rahatsız olurlar. 40 yıldır bu ülkenin başına bela olan PKK'nın kurucusu İmralı'dan talimat alanlar da bu bütçeden rahatsız olurlar. Pensilvanya'da sümüklü FETÖ'nün başından burada talimat almak noktasında iz sürenler de bu bütçeden rahatsız olurlar. Rahatsız olmalarına rağmen devam edeceğiz.
Onlarca yıldır hiçbir şey yapmayarak, hatta yasa dışı işgale ortak olarak Ermeni tarafını cesaretlendirdiler. Mevcut çatışma, durumun sürdürülemez hale geldiğinin kanıtıdır. Ermenistan, Azerbaycan topraklarında işgalci durumundadır. On yıllardır Dağlık Karabağ'ı işgal etmekle kalmadılar, aynı zamanda Azerbaycan'a karşı sürekli provokasyonlara kalkıştılar. Bugün yaptıkları saldırı, bir kez daha tehlikeli bir durum oluşturdu. Ermeni saldırganlığını en güçlü biçimde kınıyor, dünyanın tüm makul ülkelerine, bu işgale ve saldırılara karşı Azerbaycan ile dayanışma içinde olma çağrısında bulunuyoruz. Türkiye ve Azerbaycan iki devlet, bir millettir. Bunun gereğini yaparız.
Satır aralarında Avrupa'nın sömürgeci ruhunun hala Avrupa'da kol gezdiğini üzüntüyle görüyorum
Türkiye Cumhuriyeti taa Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Ortadoğu’daki bir zinciri kırmaya çalışan tek ülke konumundadır. 89 yıldır yalpalaya yalpalaya gitmemize rağmen yine de önemli bir gelişme gösterdik.
Akdeniz'de karşımıza dikilen Haçlı/Siyonist ittifakıdır. Ayağımıza dolanan Fransa ve Yunanistan ittifakın sadece görünen aktörleridir. Haçlı Seferleri, Batı'nın genetik ortak paydasıdır. Akrabalık genidir. Batılılar, yeryüzünün en iğrenç ve kanlı barbarlığının adı olan Haçlı Seferleri ile, hiç utanmazlar.... Aleyhinde konuşmaz ve konuşturmazlar....
Avrupa ülkeleri Türkiye'ye karşı verdikleri sözlerin hemen hemen hiçbirini yerine getirmiyorlar. Sadece birkaç yüzeysel söylemle geçiştirmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir. Bizimle oyun oynamalarına, sinsi, iki yüzlü bir tavır göstermelerine tahammül etmemizi beklemesinler.
Bugün biz Avrupalılar, tehditler ve risklerle dolu bir dünyada ortak çıkarlarımızı korumak için ortak bir strateji belirlememiz gerekiyor. Yani Avrupa'ya yönelik tehditleri tespit eden ve kolektif seçimlerimizi, yönelimlerimizi, arzularımızı belirleyen, savunma ve güvenlik üzerine bir Avrupa stratejik pusulasını Mart ayında tamamlamayı umuyoruz. Temelde Avrupa için yeni çatışma alanları olan deniz alanı, uzay ve siber güvenlik konularında örgütlenmemizi tanımlamalıyız.
Ben Avrupa Birliği'nin Türkiye'den sorumlu bakanı değil, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden sorumlu bakanıyım.