#din

Henüz anlaşılmamış biçimde de olsa dinin de toplu yaşama zorunluğundan doğduğu görülür; dinde kutsanmış toplu yaşam biçimleri, anlayıcı ve kavrayıcı düşüncenin yerine geçerek bireyler arasında bağlayıcı öge rolünü oynar.

Bir feminizm sembolü olarak tesettüre girme işi, Yahudilerin gaz odalarına konulmasını Yahudi dininin yeni bir işareti olduğunu söylemeye ya da Hitler'in İsrail destekçisi olduğunu söyleyerek tapınmaya benziyor.

Kilise ve ikonalara saygı gösterdiğimiz gibi Müslüman komşularımıza da saygı göstermek zorundayız. Kiliseye saygı duyduğumuz gibi camiye de saygı duymalıyız. Bunu çiğneyebileceğini düşünenler karşısında devleti bulur.

Sonsuzluktan bize ulaşan ruhani ışının "aşk" olduğunu fark eden, dinin, kendisine doğaüstü gerçekler hakkında eksiksiz bilgiler sunmasını istemekten vazgeçecektir.

Tanrı sözcüğü benim için insan zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam ifade etmiyor. Kutsal Kitap saygı duyduğum, ancak yine de ilkel ve bir hayli çocuksu bulduğum bir söylenceler topluluğu. Hiçbir yorum, ne denli incelikli olursa olsun, bu görüşümü değiştiremez. En incelikli yorumlamalar birbirlerinden oldukça farklılar ve bunların özgün metinle hemen hemen hiçbir ilgisi yok. Bana göre Yahudilik, öteki tüm dinler gibi, en çocuksu boş inançların nesneleştirilmesidir ve üyesi olmaktan mutluluk duyduğum, düşünce yapısına son derece yakın olduğum Yahudi halkı da benim için öteki insanlardan farklı bir niteliğe sahip değildir... Bu insanlarda ‘seçilmiş’ olduklarını gösteren hiçbir şey görmüyorum.

Liste
Yükleniyor…