Siz Hıristiyanları takip edemem; Ben ayaklarımın üzerinde yürürken, sen hayatını dizlerinin üzerinde sürünmeye çalışıyorsun.
- Henüz kategori yok.
-
The Economist'ten 2026 Yılı İçin Küresel Beklentiler v…13.11.2025
-
13 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Yeni Başlangıçlar S…13.11.2025
-
Fenerbahçe Efsanesi Tuncay Şanlı'ya Futbol Akademisi'n…13.11.2025
-
Epstein Dosyalarının Açıklanması İçin ABD Temsilciler …13.11.2025
-
Kuruluş Orhan'ın Üçüncü Bölümünde Toyda Tansiyon Yükse…13.11.2025
-
Çorum Gündemindeki Son Dakika Gelişmeleri13.11.2025
-
Clippers-Nuggets Maçında Cameron Johnson Sakatlık Yaşa…13.11.2025
-
Çorum'da Haftalık Hava Durumu Tahminleri Açıklandı13.11.2025
-
Afyon Hava Durumu: Önümüzdeki Günler İçin Detaylı Tahm…13.11.2025
-
John Travolta, Oğlu Ben'in Norveç'teki Etkileyici Dağ …13.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#din
Cinayet üzerine çok görkemli imparatorluklar, yalan dolan üzerine çok soylu dinler kurulabilir.
Ben bir ateistim. Eğer camiye ya da kiliseye gidersem beni şok edecek çok şeyler duyabilirim. Ben buralara gitmiyorum. Ben de inananlara eğer şok olmak istemiyorlarsa Charlie Hebdo’yu okumamalarını öneriyorum.
Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil, aşk. Aşk öğretilir mi? Dini mektebe sokmak yanlış.
Asya’nın bütün evlatları içinde Batı’nın ilk benimsediği: Zerdüşt. Buda’yla Konfüçyüs’ün sesi uzun zaman erişmez Avrupa’ya ve Asya’nın hikmetini tek başına Zerdüşt temsil eder. Musevilik Zerdüştlüğün damgasını taşır: Hayırla şer arasındaki ikilik, meleklerle cinlerin savaşı, kıyamet gününe iman… Hep O’nun yadigârı… Hıristiyanlık Zerdüşt olmadan anlaşılmaz.
Ve sevmek. Avam için din, kendi gibi düşünmeyenleri yok etmek hürriyetidir. Nazif dinim kinimdir diyordu. Bir Asur kâhini hortlamış, bir Asur kâhini. Kinle bağdaşan bir din, din olmaktan çıkar.
Realiteyi görmemek için dini, sanatı, aşkı yaratmışız. Faustun susuzluğu sonsuz bir çölünkinden farksız.
Her peygamberin ümmeti belirli bir kabiliyet ve idrake sahip olduğundan, ümmetler arasındaki bu farklılık dinler ve mezhepler arasındaki farklılığa sebep olmuştur.
Din dışı yaşadı mı çağdaş, ilerici, aydın, uygar… Bütün bunların muhatabı sıkıştı mı "ben de Müslümanım" diyor. Ciddi misin?
Reenkarnasyona inanan varsa çok üzülüyorum, beni dini bir kişilik olarak algılamayın ama reenkarnasyon yok, valla yok.
Herkes korkuyor inanışına göre öbür tarafta bana ne soracaklar diye. Ulan korkma ilk kabileler orada onların durumu daha kötü. Konuyu bile bilmiyorlar.
Cennet, cehennem hikayeleriyle yıkanmış beyin doğru düşünme yetisini kaybeder. Boş inançlara saplanıp kalır, gerçeklere ulaşamaz. Bir kez sakatlandıktan sonra beynimizi sağlığına kavuşturmak çok zordur. Ancak, çok okumakla, kültürümüzü genişletmek ve derinleştirmekle belki sağlanabilir.
Ali Baba ve Kırk Haramiler, Bremen Mızıkacıları kitapları ve Şirinler masallarının bilimle alakası ne kadar ise din kitaplarının da bilimle alakası o kadardır.
Eğer bu dünya bir gün kıtlık ve sefalet yaşarsa biz insanları din değil, bilim kurtaracak.
Din-bilim diyaloğu olacaksa, ya bilimi adam gibi öğreneceksin, ya bilimden gelen adamlara saygı göstereceksin.
Bilimin ne dini ne milliyeti ne ırkı ve ne de diğer herhangi bir bağlantısı vardır. Bilim, dinden türemiştir. Nedeni de dinin verdiği bilginin yetersiz ve güvenilmez olduğunun açıkça görülmüş olmasıdır.
Bilim diyor ki: “Ben elimdeki verilerden, bütün, daha önce teklif edilmiş dini inançları bir tarafa bırakarak, bir şey çıkartmaya çalışıyorum. Bu benim çıkarttığım şey dinle uyuşmalı mıdır, değil midir? Bu şimdilik beni alakadar etmiyor.” diyor. “Benim yapmak istediğim...” diyor, “Anlamak!” “Ne oldu acaba? Ben bunu anlamaya çalışıyorum ve sadece eldeki verilerden hareket ediyorum. Eldeki verilerden, gözlem yapabildiğim yerlerden, mantıki çıkarım yapabildiğim yerlerden hareket etmek mecburiyetindeyim.” Eğer diyor, “Ben bunun içerisine herhangi bir gözleme dayanmayan ifadeyi katarsam bilim, bilim olmaktan çıkar. Dolayısıyla ben bunu katamam.” diyor. “Sadece ben ürettiğim varsayımları gözlemle desteklemek veya reddetmek durumundayım. Gözlemleri bunun için yaparım.” Hipotezlerin görevi de, ki Darwin teorisi diye hepiniz biliyorsunuz, bir hipotezdir. Değil mi? Şimdi, biz bunu 150 senedir test ediyoruz. Darwin'in hipotezi uygulandığı her testten başarılı çıktı. Henüz yanlışlayamadık. Ama unutmayın, Newton'ın teorisi 300 yıl yanlışlanamadı ve Immanuel Kant, büyük filozof Immanuel Kant, dedi ki: “Bu doğru.” Bu doğru dedi. Ve onun üzerine dayanarak bir felsefe yarattı. Einstein bir çıktı, “Doğru değil anam.” dedi. Daha iyisi. Ve birdenbire zavallı Kant'ın o muhteşem eseri, ‘Kritik der reinen Vernunft’, hiç oldu. Bilimin güzelliği burada!