- Henüz kategori yok.
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
-
Parma - Milan Maçı Ne Zaman, Hangi Kanalda? İşte Serie…09.11.2025
-
Hertha Berlin'in Genç Yıldızı Kennet Eichhorn Avrupa D…09.11.2025
-
Denizli'de Planlı Elektrik Kesintileri: Birçok İlçede …09.11.2025
-
Daniel Day-Lewis'in "Anemone" Filmiyle Muhteşem Geri D…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#darbe
Darbe ihtimali devam etmektedir. Sivil siyasetin gerekli müesseseleri yaratamadığı, kendini yetiştiremediği bir ortamda darbe kaçınılmazdır.
XIX. asırdan itibaren dünyadaki bütün kültürler Batı medeniyeti tarafından darbeye maruz bırakılmış, güdükleştirilmiş, üreme organları kesilmiş kültürlerdir. Bu kültürlerin içinde hareket edenler sadece şaşkın şaşkın bakmayı bilirler, uyuşamadıkları için.
Darbelerin sebebi, Türkiye'nin gelişmeye doğru gidişindendir. Havacılıkta uçağın tekerinin pistten tam kalkacağı ana 'take off' denilir. Türkiye tam kalkacak, kalkınacak artık yola çıkıyor bir darbeyle karşılaşıyor. Geçmişte yaşadığımız darbeler de böyledir. Gelişiyorsunuz, ilerliyorsunuz, dışarısı düğmeye basıyor. Darbeler dış destekli yapılır. Mesela 15 Temmuz, Erzurumlu bir imamın hareketi değildir. Medrese tahsili görmüş, okul görmemiş bir adam 160 ülkede, o değişik sistemlerdeki ülkelerin her birinde okul açacak, bankası, sigorta şirketi, basını, televizyonu ve dergisi olacak, böyle büyük bir imparatorluğu inşa edecek. Ordudaki generallerin yüzde 40'ını yanına alacak. Tamamen bir uşak, piyon, kukla, sadece ismi ileri sürüldü.
Askerler 10 yıl önce dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ı iktidardan uzaklaştırdı. O darbeyi yaratan koşullar bugün yeniden ortaya çıkıyor. Bir kez daha iktidarda bir İslamcı var. Bir kez daha generaller, hükümetin laik devleti nasıl zedelediğini öfke ile fısıldıyorlar. Bana göre Türkiye'de 2007 yılında bir askerî darbe olması şansı yüzde 50. Çoğu Türk, Başbakan Erdoğan'ın Erbakan'dan daha ılımlı olduğunu düşünmesine karşın, Erdoğan yine de bir İslamcı. Son haftalarda Türkiye'nin en üst düzey subayları ile konuştum. Hepsi demokrasiye ara verilmesini arzulamadıklarını ancak askerlerin yakında laikliği -ki o olmadan çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede demokrasi olamaz- korumak için harekete geçmek zorunda kalabileceklerini açık bir biçimde dile getirdiler.
ABD Türkiye'de önce solu kullandı. Dikkat edin, sık sık bu ülkelerde darbeler oluyordu. Darbelerin kaynağını araştırdığımız zaman, "Bizim çocuklar bu sefer başardı" kelimeleri çok çıkıyordu.
Sayın Evren'in Türkiye'yi 12 Eylül ile beraber bir yıkıntıdan, çöküntüden kurtardığına canıgönülden inanıyorum.
Ben hiçbir zaman "Biz darbenin, 12 Eylül'ün mağduruyuz" söylemine ısınamadım. Biz 12 Eylül'ün hasmıyız. Biz onunla mücadele ettik, ona itiraz ettik, savaştık ama yenildik.
Türkiye'de bugüne kadar yapılmış veya teşebbüs edilmiş hiçbir darbe, özellikle vesayetin hiçbir oyunu, meşru, milli, masum, onurlu değildir.
Gencecik ölümlerle, zamansız vedalarla, 17 yaşındaki çocukları yağlı urgana taşıyan zihniyetle hesaplaşacağız!
Bakın 28 Şubat'taki MGK toplantısını hepimiz merakla bekliyoruz. Ne olacak diye tartışıyoruz. Darbe olacak mı diye tartışıyoruz! Bunu da yüksek sesle tartışıyoruz! Bunu tartışmak bile Türk demokrasisi adına yeter ayıptır!
12 Eylül 1980'de askeri darbe sol kesimin üzerinden buldozer gibi geçtiğinde, insanlar hapishanelerde işkencelerde öldürüldüğünde İslamcılar hiçbir tepki göstermedi. Hatta işkence iddialarını soruşturmak için Avrupa'dan gelen heyetlere, zamanın İslamcı önderleri, 'Avrupalılara da ne oluyor? Bizim içişlerimize ne hakla karışıyorlar' diye millî bir damarla siyaset yaptı. Ne zaman ki İslamcıların kendileri mağdur olmaya başladı, o zaman demokrasinin gerekli olduğuna inandılar.
Belki çoğumuz farkında değiliz ancak, Nimet Baş'ın açıklamasıyla bu ülkede yepyeni bir dönem başladı. Bir devrim yapıldı. İlk defa asker sorgulandı ve daha da önemlisi bundan sonra darbeye kalkışacaklara mesaj yollandı: Arkadaşlar, yaparsanız hesap verirsiniz.
Kim ne derse desin tüm darbeler yanlıştır hele ki bu darbe girişimlerinde dış güçlerin parmağı varsa
Darbe bastırıldı, darbeciler tutuklandığına göre hâlâ sela ile halk niye sokağa çağrılıyor? Nedir derdiniz?
Yüzlerce rütbeli aylardır darbe planlamış. Bütün kurumlar elinde olmasına rağmen duymadıysan bu ayrı felaket. duyup da göz yumduysan ayrı.
O uğursuz emperyalizmin pis uşağı kenan evrenin,bizim vergilerimiz ve devlet korumasıyla o yaşa kadar yaşamasını midem kaldırmıyor.
12 Eylül'den sonra bazıları geldi: "Efendim, 12 Eylül'ün seneidevriyesi olacak mı? Ona göre tedbir alalım." dediler. "Ne münasebet!" diye cevap verdim. Böyle bir şey yok. Biz kendimizi her gün hatırlatmak için değil, millete hizmet için bu işe atıldık.