Sonsuzluğa kadar üzüntüyle yaşamaya mecbursak bile, bir yandan da dünyanın tadını çıkararak yaşayalım.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#carpe diem
Yaşamadan ölmeyin. Yaşayarak ölün. Ölümden söz etmek kötü bir şey ama, ölüm mukadder son. Her faninin kaderinde var İnsan bu dünyaya bir defa geliyor.
Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir.
Geçmişinizin üzerinden çok sular aktı, gelecekse hayal gücünüzün ufkunda yükselen bir güneştir. En önemli an, şu an. Onu yaşamayı, ondan tat almayı öğrenin.
Hayat kısa, yıllar tıpkı sıcak kumsalda parmaklarının arasından akan kumlar gibi çabucak kayıp gidiyor.
Hayattan bir şeyler öğrenmenin ideal yolu, sana sunulan her saniyenin içinde var olmaktır.
Hayat kesinlikle bir prova değildir; hatta hiç birimizin yarın da burada olacağımıza dair bir güvence yoktur.
Bu hayat burada yaşanırsa ve bilebileceğimiz tek şey şimdi ise, önümüzdeki en mantıklı seçenek onu doyasıya yaşamaktır.
Kalkıp bir kâğıda kocaman harflerle “erteleme” yazmalı çünkü hava her gün böyle güzel olmuyor.
İnsan ancak kaybetme cesareti gösterdiğinde, her şeyi, sadece kaderini değil ismini ve kentsoyluluğunu da üzerinden attığında, bir de her günü son günüymüş gibi yaşadığında gerçekten yaşar.
İnsan ancak kaybetme cesareti gösterdiğinde, her günü son günüymüş gibi yaşadığında gerçekten yaşar.
Şunu asla aklından çıkarma, ister üç bin yıl yaşa, ister otuz bin yıl, şu anda sahip olduğundan başka bir yaşamı yitiremezsin ve mevcut yaşamın sona erdikten sonra yeni bir yaşama da sahip olamazsın.
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim bir çok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine. Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın. Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan, Gitmeyen insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım. Eğer yeniden başlayabilseydim, İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım. Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla. Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır, Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer. Ama işte 85'indeyim ve biliyorum… ÖLÜYORUM…
Nükleer bir felaketin yapabileceğini zaman çoktan yapar. Bu yüzden şimdi yaşa ve bunu yönet.