Kanser, Obesite, Diyabet, Arteryoskleroz, Multiple Skleroz, Alzheimer, Romatoid Arthrit ve Osteoporoz gibi kronik hastalıkların tedavisinde, bitkisel beslenme (ve/veya %10'dan az hayvansal protein alımı), tam buğday ve işlenmemiş şeker kullanımı, haftada en az 3 kez 30 dakika güneşe çıkma (D vit) ve nefes-gevşeme egzersizleri, harika sonuçlar vermiştir.
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#bitkisel beslenme
Genellikle, bir ülkenin ekonomik kalkınma sürecinde yaptığı ilk şey, çok sayıda canlı hayvan getirmektir. Verilerimiz bunun çok akıllıca bir hareket olmadığını gösteriyor ve Çinliler dinliyor. Hayvan temelli tarımın gidilecek yol olmadığını anlıyorlar.... Temelde vejeteryan bir türüz ve çok çeşitli bitkisel gıdaları yemeli ve hayvansal gıda alımını en aza indirmeliyiz.
Zamanımızın en belirgin ekolojik kriziyle başlayalım: küresel ısınma. Rakamlara ciddi bir şekilde baktığınızda, et bazlı beslenmeden bitki bazlı beslenmeye geçişin küresel ısınmayı frenlemek ve tersine çevirmek için diğer girişimlerden daha fazlasını yapacağını görüyorsunuz.
Kısacası, bitki bazlı gıdaları tüketmenin sağlığa birçok faydası ve her türlü et, süt ve yumurta da dahil olmak üzere hayvansal bazlı gıdaları tüketmenin büyük ölçüde takdir edilmeyen sağlık tehlikeleri hakkındadır.
Basitçe söylemek gerekirse, bitkisel gıdaları hayvansal gıdalarla ne kadar çok değiştirirseniz, o kadar sağlıklı olursunuz.
Özellikle kalp hastalığı ve kanser konularında yararı ayrıntılı olarak belgelenmiş olan bitkisel beslenmenin getireceği sağlık kazanımlarını elde edebiliriz.
Bazı kişiler, bitkisel temelli beslenmenin 'ekstrem' olduğunu söylüyor. Her yıl yarım milyon insanın göğsü açılıp bacaklarından alınan damarlar kalbine dikiliyor. Bazıları da bunu 'uç' bulabilir.
Şimdi artık biliyoruz ki; ister dünya çapında bir atlet olalım, ister hafta sonu koşan bir amatör, isterse de eğlence olsun diye idman yapan biri; sağlığımızı iyileştirmek ve performans hedeflerimize ulaşmak için, enerji gereksinimimizi karşılayacak bitkisel bir diyet yeterli olacaktır. Ben bile, şu anda 93 yaşımda olmama rağmen, bitkisel diyete geçmemle birlikte sağlığımın çok büyük ölçüde iyiye gittiğini keşfettim.
Genel ilkeler adına, sığırı gıda sağlayan bir araç olarak yetiştirmek sakıncalıdır. Kesinlikle sebze yetiştirmek buna tercih edilmelidir ve bu nedenle de vejetaryenliğin, kurulu olan barbar alışkanlık sisteminden övgüye değer bir ayrılış olduğunu düşünüyorum. Bitkisel gıdayla geçinebileceğimiz ve hatta bu yolda çalışmalarımızı avantaja dönüştürebileceğimiz, yalnızca bir teori değil, müspet bir gerçektir. Birçok ırk, neredeyse yalnızca sebzelerden gelen üstün fizik ve güce dayanarak yaşar. Örneğin, yulaf ezmesi gibi bazı bitki besinlerinin, etten hem daha ekonomik hem de mekanik ve zihinsel performans konusunda etten daha üstün olduğuna şüphe yoktur. Dahası, bu tür gıda, sindirim organlarımızı kesinlikle daha az vergilendirir ve bu gıda miktarı bizi daha mutlu ve girişken yapar. Bu gerçekler ışığında, her çaba, ahlakımıza aykırı bir şekilde hayvanların nedensiz yere vahşice katledilmesini durdurmaya yönelik olmalıdır.
Bitkisel beslenmeye deyince millet aç kalacağını zannediyor. Halbuki daha çok yiyorsunuz. Hayvansal gıda haricinde istediğiniz her şeyi yeme özgürlüğüne sahipsiniz.
Eğer dünyadaki beslenme trendi bu üç beslenmeye dönerse sağlık artacağı gibi şu an bütün arabaların, kamyonların, uçakların, trenlerin ve gemilerin saldığı sera gazı emisyonları oranına eşit oranda emisyon azalmış olacak. Ayrıca beslenmedeki bu geçiş büyüklük olarak ABD’nin yarısı kadar tropikal ormanın ve savanın yok edilmesini engellemiş olacak.
Bazı kişiler, bitkisel temelli beslenmenin 'ekstrem' olduğunu söylüyor. Her yıl yarım milyon insanın göğsü açılıp bacaklarından alınan damarlar kalbine dikiliyor. Bazıları da bunu 'uç' bulabilir.
Şimdi artık biliyoruz ki; ister dünya çapında bir atlet olalım, ister hafta sonu koşan bir amatör, isterse de eğlence olsun diye idman yapan biri; sağlığımızı iyileştirmek ve performans hedeflerimize ulaşmak için, enerji gereksinimimizi karşılayacak bitkisel bir diyet yeterli olacaktır. Ben bile, şu anda 93 yaşımda olmama rağmen, bitkisel diyete geçmemle birlikte sağlığımın çok büyük ölçüde iyiye gittiğini keşfettim.
Hepimizin proteine ihtiyacı vardır... Fakat bunu hayvanlardan sağlamak en verimli yol değildir. Bitkisel özlü proteinler çevre için en iyisidir.
Genel ilkeler adına, sığırı gıda sağlayan bir araç olarak yetiştirmek sakıncalıdır. Kesinlikle sebze yetiştirmek buna tercih edilmelidir ve bu nedenle de vejetaryenliğin, kurulu olan barbar alışkanlık sisteminden övgüye değer bir ayrılış olduğunu düşünüyorum. (...)