- Henüz kategori yok.
-
Carlos Alcaraz, Nitto ATP Finalleri'nde Dünya 1 Numara…09.11.2025
-
Premier Lig'de Kritik Hafta: Nottingham Forest - Leeds…09.11.2025
-
Newcastle United, Brentford Deplasmanında Kritik Sınav…09.11.2025
-
M23 Derbisi: Crystal Palace Evinde Brighton'ı Konuk Ed…09.11.2025
-
Genoa-Fiorentina Mücadelesi: Yeni Dönemin Başlangıcı v…09.11.2025
-
10 Kasım Resmi Tatil Değil: Toplu Taşıma Ücretli, Bank…09.11.2025
-
Kripto Girişimcisi Roman Novak ve Eşi BAE'de Ölü Bulun…09.11.2025
-
TFF 2. Lig Kırmızı Grup Zirve Mücadelesi: Mardin 1969 …09.11.2025
-
Aston Villa ve Bournemouth Villa Park'ta Karşı Karşıya…09.11.2025
-
Süper Lig'de Kritik Randevu: Lider Galatasaray, Kocael…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#birey
Her birimiz birtakım şeylerin meydana geldiği bir tür kavşağız. Kavşaklar tamamen pasiftir; oralarda bir şeyler gerçekleşir. Başka bir yerde, aynı derecede geçerli ancak farklı bir şey vuku bulur.
Doğal bir insan ne toplumdan öne çıkmaya ne de toplumdan dışarı çıkmaya çalışır.
Bataklıktan göklere süzülen bir tarla kuşu gibi, kasıklarıyla düşünen ve göbekten aşağısıyla yaşayan bu azgın hergele sürüsünden uzaklaşmaya bak. Yoksa gübresin, leş gibi gübre…
En önemli şey, toplumdaki bütün bireylerin eşit olmadığı ve olamayacağı fikrini anlamaktır. Türkiye’de herkes her şeyi kendine hak görüyor ama bu çok yanlış bir yaklaşımdır. Herkes her şeye ulaşamaz, ulaşmamalı da! Öncelikle hak etmek gerekir.
Eğer bir bireyi anlamak istiyorsam, 'ortalama insan' hakkındaki tüm bilimsel bilgileri bir yana atıp tüm teorileri göz ardı ederek tümüyle yeni ve önyargısız bir tavır benimsemek zorundayım.
Dünyadaki bireyler tamamen kendi kendini eğitene kadar dünyanın hiçbir sorunu çözülmeyecek.
Uluslar bireyleri ulus adına kurban ediyor; ve "ulus" sadece bir laftır. Haritanın üzerine çizdiğin çizgiler yeryüzünde hiçbir yerde yoktur. Onlar sadece senin oyunundur. Fakat haritanın üzerine çizmiş olduğun bu çizgiler için savaşmak adına milyonlarca insan ölmüştür; gerçek insanlar gerçek olmayan çizgiler için ölüyor. Ve sen onları kahraman yapıyorsun, ulusal kahramanlar yapıyorsun!
Avrupa’da bir birey olduğun öğretiliyor. Burada birey olmadığın için ne bir şeye baş kaldırma, ne de cinselliğini doğru düzgün yaşayabiliyorsun. Türkiye’de en fazla cinsel sorunu yaşayan ve kendini ifade edemeyen orta sınıf kadınlarmış, çünkü sürekli bir bastırma söz konusu, ilk baba evinde başlıyor, oto-sansüre gidiyor. Çoğu insan oto-sansür yapmaktan kendi sesini bile duyamaz hale geldi.
Faşizm, böylelikle, liberal ve demokratik doktrinlerin temelinde yer alan eski atomistik ve mekanik devlet teorisini, organik ve tarihsel bir kavramla değiştirir. Organik dediğimde toplumu, “devletin organik teorileri” denilen tarzda bir organizma olarak kabul ediyormuşum izlenimini vermek istemem. Bununla kastettiğim, türlerin fraksiyonları olarak sosyal grupların, kendilerini birbiri ardına gelen nesillerin tarihi ve nihayetleri olarak tanımlayan bireylerin hayat ve etki alanını aşan bir hayat ve etki alanı elde etmeleridir.
Demokrasi bireysel özgürlüğün sahasını genişletir. Sosyalizm ise daraltır. Demokrasi, mümkün olan bütün değerleri insanlara sağlarken; sosyalizm her insanı bir sayıdan ve araçtan ibaret görür. Demokrasi ile sosyalizmin bir kelime dışında hiçbir benzerliği yoktur: Eşitlik. Fakat aradaki farka dikkat edin; demokrasi özgürlük konusunda eşitlik isterken, sosyalizm kölelik yönünden eşitlik ister.
İnsanlık, hiçbir zaman büyük kalabalığın çabasından yeni bir şey elde etmemiştir. İnsanlığı ileriye doğru iten, birkaç kişinin tutkusu, zekalarının alevi ve onların bilim, iyilikseverlik ve güzellik ülküsü olmuştur.
Bireyin özgürlüğü her şeyin en büyüğüdür, insanların gerçek iradesi ancak bunda gelişebilir.
Kendine hakim olan bir birey için ne onur, ne onursuzluk, ne görev, ne hak ne yasa gereklidir.
Toplumsal istikrar olmadan uygarlık olmaz. Bireysel istikrar olmadan da toplumsal istikrar olmaz.
Her birey doğar doğmaz içinde bulunduğu lisan geleneğinin faydalanıcısı ve kurbanıdır.