#bilim

Bir madeni parayı üç kez atarsanız ve her seferinde tura gelirse, muhtemelen şanstır. Yüz kere çevirirseniz ve her seferinde tura gelirse, madalyonun her iki tarafında da tura olduğundan emin olabilirsiniz. İstatistiksel anlamlılığın arkasındaki kavram budur - korelasyonun (veya başka bir bulgunun) gerçek olması, bunun sadece rastgele bir şans olmaması ihtimalidir.

Yaklaşık yirmi yıl öncesine kadar bir mandıra çiftliğinde büyüdüm ve bolca et ve yumurta yedim. Beslenme araştırması yapmaya başladım ve on yıl sonra ailem bazı önemli diyet değişiklikleri yaptı. Ben sadece verilerin bana söylediklerine dikkat ediyorum: Bilimsel kanıtlar önce geldi.

İnsanla uğraşan bilimler özneyi nesne konumuna getirir. Özne, özne olarak kaldığı zaman değişir; çünkü, özne (insan e.n.) bilgi sahibi olmakla başka bir duruma girmiştir. Fakat nesne haline getirilen öznede böyle bir değişiklik yoktur; herhangi bir nesne gibi değişmeyen, kendi başına var olan bir şey olarak kalır.

İnsanın kendisinin ne olduğunu, onun başka varlık alanlarıyla olan bağlarını; insanla birlikte varlık dünyasına katılan anlam boyutlarıyla yeni varlık sferlerinin ne olduğunu ve bunlarla insan arasındaki ilişki vb. gibi problemlerle insanın kosmostaki yeri problemini incelemeye, anlamaya yine hiçbir bilim girişmemektedir. Doğal varlık ve tarihsel varlık alanında olduğu gibi, burada da bu problemleri incelemek felsefenin bir işidir. Biz bu problemleri inceleyen felsefe dalına “insan felsefesi”, “felsefi antropoloji”, ya da aynı anlama gelmek koşuluyla “insan ontolojisi” adını veriyoruz.

Liste
Yükleniyor…